Sorumlu Çocuklar Mı, Sorunlu Çocuklar Mı?

Bu Alanı Sizin İçin Ayırdık !

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
16
İtibar
0
Yaş
36
Coin
256,928
Çocuklarda sorumluluk duygusunu geliştirmek her anne-babanın arzuladığı ve gerçekleştirmek istediği bir hedef. Peki bu hedefe ulaşmak için doğru adımları atıyor muyuz?

Anne babalar sorumluluk duygusu geliştirmenin ilk adımı olarak çocukları gündelik işlere yardımcı olmaya alıştırmak olduğunu düşünürler. Sofrayı kurmaya yardım etme, çöp kutusunu boşaltma, bulaşıkları dizmeye yardım etme önemlidir fakat sorumluluk duygusunu geliştirmede olumlu bir etkisi olmayabilir.

Dikkate alınması gereken en önemli şey, sorumluluğun yalnızca içerden gelişebileceği, ısrar ve kurallarla içselleştiremeyeceğidir.

Bunu gerçekleştirmek için ise sorumluluk kavramına daha geniş bir çerçeve içinde bakmak gerekir.

Sorumlu çocuk denilince aklınıza ilk gelen, odasını toplamış, ödevlerini zamanında bitirmiş bir çocuk olabilir. Fakat bu yapılanlar bir kural ve alışkanlık dahilinde olup içselleştirilmediğinde çocuğunuz hala “sorumsuz” kararlar alabilir.

Peki ne yapmak gerekir?

İlk adım her zaman anlaşılmaktan, duyguları kabul etmekten geçer. Sorumluluk duygusunda da bu başlık en önemlisidir. Duyguları kabul edilen, söyledikleri ebeveyne saçma gelse de eleştirmeden anlamaya çalışılan ve gerçek anlamda dinlenilen çocuklar, sorumluluk duygusu için gerekli ilk adımı atmış olurlar.

Yaşadıkları olumsuz bir durumda veya sizin beklentinizi karşılamadığında eleştirmek yerine ‘danışmanı’ olmaya çalışmak bir sonraki adımdır. Örneğin; çocuklarınıza sürpriz yapmak için bir pasta yaptınız ve en büyük çocuğunuz pastayı bölmek yerine kendine çok büyük bir dilim alıp kardeşlerine minik parçalar bıraktı. Vereceğiniz ilk tepki ‘ ne kadar bencilsin’ yerine, ‘bu pastayı 3 eşit parçaya bölmelisin’ olmalıdır.

Sonrasında dikkat edilmesi gereken, çocuklarla bir güç savaşı içine girmemektir. Çocuklarımıza istediğimiz bir şeyi yaptırırken harcadığımız enerji ve zaman çok daha kıymetlidir. Kaldı ki istediğimiz gerçekleşmiş olsa bile, çocuklarımız karşılık vermek ve bir sonraki sefer dediğini yaptırmak için daha hırslı ve asi olabilir.

Çocuğun sorumluluk alanında kalan durumlarda “seçme hakkına”müdahale edilmemelidir. Bu noktada ebeveynlerim ve çocukların sorumluluk alanları karıştırılmamalıdır. Aksi takdirde çocukların yönettiği ve anne babanın tamamen kukla olarak kaldığı bir tabloyla karşılaşabilirsiniz. Unutulmamalıdır ki anne babanın sorumluluk alanında kalan durumlarda, çocuğun seçme hakkı olmasa da fikirlerini ifade etme hakkı her zaman vardır.

Yapılabilecek pratik önerilerin bazıları şunlardır:

Yiyeceklerinde karar vermesi için ona sorun. Sabah haşlanmış yumurta mı yemek istersin, yağda kızarmış yumurta mı? Burada ebeveyn olarak sınırları siz belirleyip kararı çocuğa bırakmayı ihmal etmeyin.

Kafe, park, restaurant gibi yerlerde çocuğunuzun kendi fikrini söylemesine ve ne istediğini ifade etmesine izin verin.

Mağazada seçtiğiniz örnekler arasında kıyafet seçimini çocuğunuza sorun.

Ebeveynler; birinci sınıftan itibaren ödev konusunun, sadece çocuk ve öğretmen arasında olduğunu ifade etmelidir. Anne baba ödev sorumluluğunu üzerine alır, çocuğun isteği dışında kontrol eder, ısrar eder ve başında durursa ödev, okul ile ebeveyn arasına bir süreç olarak devam eder.
En önemlisi ise çocuklarımızın söylediklerimizi değil yaptıklarımızı taklit ettiklerini unutmamaktır. Kitap oku diyerek yaptığınız sayısız hatırlatma yerine, elimize kitap alıp, televizyon ve diğer sosyal medya araçlarından uzaklaşmak ve ‘kitap okuma vakti’ demek yeterlidir. Tarafsız olmak, eleştirmemek, örnek olmak ve koşulsuz kabul etmek her şeyin en başta mutlu çocukların anahtarıdır…
 

Yorum yapmak için hesap oluşturun veya giriş yapın

Yorum yapabilmek için üye olmanız gerekmektedir

Hesap Oluştur

Topluluğumuzda bir hesap oluşturun. Bu kolay!

Giriş Yap

Zaten hesabınız var mı? Giriş yapın.

Benzer konular

  • Soru
Çocuğum Ders Çalışmıyor, Ne Yapmalıyım? Ona sürekli ders çalışması gerektiğini söylemeyin. Velilerden sıkça duyulan serzenişlerin başında, çocuklarının ders çalışmadığı geliyor. İşin aslına bakıldığında, bu durumda en büyük pay anne ve babalarda. Siz, çocuklarınıza ders çalışmalarını...
Cevaplar
0
Görüntüleme
2
  • Soru
Düşen bir çığda hiçbir kar tanesi, Kendini olup bitenden sorumlu tutmaz. “Ali 9 yaşında üçüncü sınıf öğrencisi. Bilgisayar mühendisi olan bir kuzeni var. Onunla beraber olduklarında, kuzeni ona mesleği ve çalıştığı yer hakkında bir sürü şey anlatıyor. Ali de bilgisayar mühendisi olmak istiyor...
Cevaplar
0
Görüntüleme
4
  • Soru
Okul, altı senelik rahatlık, bağımlılık ve serbestlik döneminin sonu demek. Okul, anne babadan ayrı geçen uzun zamanlar ve tek başına sosyal çevreyle ve otoriteye uğraşmak demek. Her sorunda yetişecek ebeveyn yok artık Gıcık arkadaşı ile sorunlarını çözmeye çalışırken anne-babanın varlığının...
Cevaplar
0
Görüntüleme
3
  • Soru
Sorumluluk, kendimize ve etrafımıza karşı vazifelerimizi ve yükümlülüklerimizi vaktinde yerine getirme şuurunda olmak manasına gelir. Sorumluluk şuuru oluşumunda en büyük vazife çocuk gelişiminin her basamağında olduğu üzere ebeveynlere düşmektedir. Aile içinde başlayan sorumluluk gelişimi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
4
  • Soru
Düşen bir çığda hiçbir kar tanesi Kendini olup bitenden sorumlu tutmaz. “Ali 9 yaşında üçüncü sınıf öğrencisi. Bilgisayar mühendisi olan bir kuzeni var. Onunla beraber olduklarında, kuzeni ona mesleği ve çalıştığı yer hakkında bir sürü şey anlatıyor. Ali de bilgisayar mühendisi olmak istiyor...
Cevaplar
0
Görüntüleme
5
Üst Alt