Yapılan birçok ilmî çalışmada oruç tutmanın vücudun metabolizmasını yavaşlattığı belirlenmiştir. Mahsusen de bu yıllarda ramazan ayının gündüz saatlerinin en uzun olduğu yaz aylarına denk gelmesi ortalama 17 saat hiçbir besin alımının olmaması, hava sıcaklıklarının da çok yüksek olması vücudu çok daha ziyade zorlamaktadır. Bu durumdayken en büyük telaş likit ve elektrolit istikrarının korunmasıdır. Uzun saatler boyunca sıcak havanın da tesiri ile vücut önemli dehidratasyon(susuzluk) yaşayabilir.Bunu önlemek için iftar ve sahurda likit tüketimine çok çok dikkat edilmeli.
Ramazan ayında uzun mühlet vücudun aç kalması sonucu kan şekeri düşebilmekte ve buna bağlı olarak baş ağrısı, halsizlik, dikkatte azalmaya bağlı olarak günlük işlerde performans düşebilmektedir.
En çok dikkat çeken bahis ise ramazanda kilo alma konusu. Bu durum büsbütün bizim beslenme formumuzla alakalı. Millet olarak ramazan ayında daha çok hamur işleri ve tatlılara çok çokça yük verildiği için kilo alımı artmakta. Meğer ramazan boyunca günlük yiyecek alımı epeyce azalmakta ve buna bağlı olarak da çok rahat kilo verilebilir yahut ülkü kilo sağlıklı bir biçimde korunabilir. Bunu sağlamak için ise ramazanda da sağlıklı ve istikrarlı beslenme çok çok ehemmiyet arz etmektedir.
Pekala beslenmede dikkat edeceğimiz püf noktalar nelerdir?
*Ramazanda mutlaka mideye ölçüsüz yüklenilmemelidir.Oruç periyodunda yiyecekleri 2 öğünde süratli ve çok yemek yapılabilecek en büyük yanlıştır. Uzun periyodik açlık nedeniyle barsak hareketlerimiz azalır ve sindirim sisteminin çalışamaması nedeniyle kabızlık üzere sorunlar ortaya çıkabilir. İftar ve sahurda, birden yüklenerek çok ölçüde ve ağır yemekler yenildiğinde çok hazımsızlık ve gaz olur. Bu nedenle öğünlerinizi kesinlikle çok küçük lokmalar halinde ve yavaş yavaş yemelisiniz.
*İftar yemeğine öncelikle kesinlikle çorbayla başlanmalı ve ana yemeğe 15-20 dakika kadar sonra geçilmelidir.İftardan sonra da 1-2 tane ara öğün ve sahur kesinlikle yapılmalıdır.Yani ramazan ayında da az az ve sık beslenmeye itina gösterilmeli, günde 4 öğün olacak biçimde bir beslenme sistemi oluşturulmalıdır.
*İftar başlangıcından uyuyuncaya kadar kesinlikle ortalama 1.5 litre kadar su tüketilmelidir.
*İftardan 1 saat sonra 30-45 dakikalık hafif tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.
*Kesinlikle sahur yapılmalıdır. Sahurda çorba ve kahvaltılıklardan oluşan bir menü hazırlanmalı.Çorba gün içerisinde tok kalmamıza yardımcı olacak şık bir besindir.İftariyelikler;pastırma, salam, üzere şarküteri eserleri, kızartma, kavurma vb. yağlı yiyeceklerden, hamur işleri, acılı ve baharatlı yemeklerden, şerbetli-kızarmış tatlılardan mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır.
Ramazanda hakikat besin tercihleri;
*Çorbalar hem iftar hem de sahur sofralarının baş tacı olmalı.Kurubaklagilli, sebzeli ve yoğurtlu çorbaları rahatlıkla tercih edebilirsiniz.
*Sebzelere kesinlikle taraf verilmeli.Zaten ramazan ayında bağırsak hareketleri yavaşlamakta .Sebze tüketimi ile lif alımımızı arttırıp sindirim meselelerini azaltabiliriz.Sebzeleri mümkün olduğunca az suda ,az yağlı ve az pişirerek tüketiniz.
*Ekmek ve tahıl kümemizde ise her vakit olduğu üzere tam tahıl eserleri tercih edilmeli.
*Süt ve süt eserleri katiyetle yarım yağlı biçimde tercih edilmeli.Özellikle fermente süt eserleri olan yoğurt, probiyotik yoğurt, kefir sindirim sorunlarını azaltmaktadır.
*Et yemekleri ramazanda sofralarda çok daha sık nokta almaktadır.Tercihimiz yağsız al et,derisiz tavuk ,balık ve hindi olmalıdır.Pişirme usulü olarak fırında pişirme , ızgarada pişirme ve haşlama usulleri tercih edilmeli.
*İftardan sonraki ara öğünleri hem tatlı gereksinimini karşılaması hem de lif ve vitamin muhtaçlığını karşılaması için daha çok meyvelerle kıymetlendirmek en sağlıklısı.Kabuklu yenilebilen meyveleri mümkün olduğunca kabuklarıyla yemeye itina şovunuz.
*Ramazan için sağlıklı tatlı alternatifleri ise tabiki de az yağlı sütle hazırlanmış az şekerli sütlü tatlılar ve meyveli tatlılardır.
*Ramazan ayı boyunca oruç tutulan saatlerin haricinde ortalama 2-3 litre su tüketmeye itina şovunuz.
Ramazanı sıhhatle geçirmeniz dileklerimle...
Ramazan ayında uzun mühlet vücudun aç kalması sonucu kan şekeri düşebilmekte ve buna bağlı olarak baş ağrısı, halsizlik, dikkatte azalmaya bağlı olarak günlük işlerde performans düşebilmektedir.
En çok dikkat çeken bahis ise ramazanda kilo alma konusu. Bu durum büsbütün bizim beslenme formumuzla alakalı. Millet olarak ramazan ayında daha çok hamur işleri ve tatlılara çok çokça yük verildiği için kilo alımı artmakta. Meğer ramazan boyunca günlük yiyecek alımı epeyce azalmakta ve buna bağlı olarak da çok rahat kilo verilebilir yahut ülkü kilo sağlıklı bir biçimde korunabilir. Bunu sağlamak için ise ramazanda da sağlıklı ve istikrarlı beslenme çok çok ehemmiyet arz etmektedir.
Pekala beslenmede dikkat edeceğimiz püf noktalar nelerdir?
*Ramazanda mutlaka mideye ölçüsüz yüklenilmemelidir.Oruç periyodunda yiyecekleri 2 öğünde süratli ve çok yemek yapılabilecek en büyük yanlıştır. Uzun periyodik açlık nedeniyle barsak hareketlerimiz azalır ve sindirim sisteminin çalışamaması nedeniyle kabızlık üzere sorunlar ortaya çıkabilir. İftar ve sahurda, birden yüklenerek çok ölçüde ve ağır yemekler yenildiğinde çok hazımsızlık ve gaz olur. Bu nedenle öğünlerinizi kesinlikle çok küçük lokmalar halinde ve yavaş yavaş yemelisiniz.
*İftar yemeğine öncelikle kesinlikle çorbayla başlanmalı ve ana yemeğe 15-20 dakika kadar sonra geçilmelidir.İftardan sonra da 1-2 tane ara öğün ve sahur kesinlikle yapılmalıdır.Yani ramazan ayında da az az ve sık beslenmeye itina gösterilmeli, günde 4 öğün olacak biçimde bir beslenme sistemi oluşturulmalıdır.
*İftar başlangıcından uyuyuncaya kadar kesinlikle ortalama 1.5 litre kadar su tüketilmelidir.
*İftardan 1 saat sonra 30-45 dakikalık hafif tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.
*Kesinlikle sahur yapılmalıdır. Sahurda çorba ve kahvaltılıklardan oluşan bir menü hazırlanmalı.Çorba gün içerisinde tok kalmamıza yardımcı olacak şık bir besindir.İftariyelikler;pastırma, salam, üzere şarküteri eserleri, kızartma, kavurma vb. yağlı yiyeceklerden, hamur işleri, acılı ve baharatlı yemeklerden, şerbetli-kızarmış tatlılardan mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır.
Ramazanda hakikat besin tercihleri;
*Çorbalar hem iftar hem de sahur sofralarının baş tacı olmalı.Kurubaklagilli, sebzeli ve yoğurtlu çorbaları rahatlıkla tercih edebilirsiniz.
*Sebzelere kesinlikle taraf verilmeli.Zaten ramazan ayında bağırsak hareketleri yavaşlamakta .Sebze tüketimi ile lif alımımızı arttırıp sindirim meselelerini azaltabiliriz.Sebzeleri mümkün olduğunca az suda ,az yağlı ve az pişirerek tüketiniz.
*Ekmek ve tahıl kümemizde ise her vakit olduğu üzere tam tahıl eserleri tercih edilmeli.
*Süt ve süt eserleri katiyetle yarım yağlı biçimde tercih edilmeli.Özellikle fermente süt eserleri olan yoğurt, probiyotik yoğurt, kefir sindirim sorunlarını azaltmaktadır.
*Et yemekleri ramazanda sofralarda çok daha sık nokta almaktadır.Tercihimiz yağsız al et,derisiz tavuk ,balık ve hindi olmalıdır.Pişirme usulü olarak fırında pişirme , ızgarada pişirme ve haşlama usulleri tercih edilmeli.
*İftardan sonraki ara öğünleri hem tatlı gereksinimini karşılaması hem de lif ve vitamin muhtaçlığını karşılaması için daha çok meyvelerle kıymetlendirmek en sağlıklısı.Kabuklu yenilebilen meyveleri mümkün olduğunca kabuklarıyla yemeye itina şovunuz.
*Ramazan için sağlıklı tatlı alternatifleri ise tabiki de az yağlı sütle hazırlanmış az şekerli sütlü tatlılar ve meyveli tatlılardır.
*Ramazan ayı boyunca oruç tutulan saatlerin haricinde ortalama 2-3 litre su tüketmeye itina şovunuz.
Ramazanı sıhhatle geçirmeniz dileklerimle...