Peygamber Efendimizin Rüyası

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan nilova
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Konuyu Yükselt

nilova

Yeni Üye
Peygamber Efendimizin Gördüğü Rüyalar
Peygamber Efendimizin Rüyaları ve yorumları
İbn-i Abbas (ra)’tan rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir: Peygamberlerin rüyaları vahiydir.” İbn-i Abbas (ra), bu sözü Hz. Yusuf (as): “…Ben (rüyamda) on bir yıldızla, güneşi ve ayı gördüm…” âyetini açıklarken söylemiştir. İbn-i Ömer, Ubeyd b. Umeyr, aynı görüşleri belirtmişlerdir.

Hz. Aişe şöyle demiştir: “Rasulüllah’ın ilk vahiy başlangıcı uykuda sâliha rüya görmekle olmuştur. Hiçbir rüya görmezdi ki, sabah aydınlığı gibi açıkça meydana gelmesin. Bu rivayette, Hz. Peygamber’in rüyaları, bir çeşit vahiy ve Kur'ân vahyine hazırlık niteliğinde olduğu belirtilmektedir. Hz. Peygamber’in vahiy niteliğinde olan rüyaları Kur'ân-ı Kerim ve hadislerde işaret edilen hadislerin içeriğinden anlaşılmaktadır.

İslam alimlerinin çoğunluğu Hz. İbrahim (as), Hz. Yusuf (as) ve Hz. Muhammed (sav)’in Kur'ân-ı Kerim’de anlatılan rüyalarını örnek göstererek, “Peygamberlerin rüyaları, vahiydir” görüşüne katılmışlardır.

Bu rivayetlerden de anlaşıldığı üzere Hz. Peygamber’in bazı rüyaları, vahiydir. Vahiy niteliğinde olabilecek Hz. Peygamber’in rüya ve yorumları ulaşılabildiği kadarıyla aşağıda zikredilecektir.

1- Rüyada Misvak İkramı

Abdullah b. Ömer’in rivayetine göre Rasulüllah (as), şöyle buyurdu: “Kendimi rüyamda bir misvakla misvaklanırken gördüm. Derken beni iki adam çekti. Biri, diğerinden daha büyüktü. Bende misvakı küçük olana verdim. Bana; büyüğe denildi. Ben de onu, büyüğe verdim.”

2- Müseyleme ve Ansî’nin Durumlarının Bildirilmesi

İbn-i Abbas’tan rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir: Yalancı Müseyleme, Hz. Peygamber zamanında Medine’ye geldi ve ‘Muhammed, kendisinden sonra bu işi bana bırakırsa, ona tâbi olurum” demeye başladı. Medine’ye kendi kabilesinden birçok insan gelmişti. Hz. Peygamber, beraberinde Sâbit b. Kays b. Şemmâs olduğu halde onun yanına geldi. Hz. Peygamber (as)’in bir hurma dalı parçası vardı. Arkadaşlarının arasındaki Müseyleme’nin başında durarak: “Ben, şu parçayı istemiş olsan; onu sana vermem. Ben, Allah’ın senin hakkındaki emrine tecavüz edemem. (Bana itaatten) geri dönersen Allah, mutlaka seni tepeleyecektir. Öyle zannederim ki sen, rüyanda hakkında bilgi verilen kimsesin. İşte Sâbit benim adıma sana cevap verecek.” buyurdu. Sonra Rasulüllah, oradan ayrıldı ve gitti.

İbn-i Abbas, Hz. Peygamber’in: “Öyle zannederim ki sen, rüyada bana hakkında bilgi verilen kimsesin” sözünü sordum. Ebû Hureyre bana, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu haber verdi: “Uyurken elimde iki altın bilezik gördüm. Bunların hali beni meşgul etti. Derken rüyamda bana, onları üflemem vahyedildi. Ben de üfürdüm ve uçtular. Bunları, benden sonra çıkacak iki yalancı (peygamberlik iddiasında bulunan) kişi diye tevil ettim.” Bunlardan biri San’a’nın reisi Ansî; diğeri, Yemâame’nin reisi Müseyleme idi .

3- Kadir Gecesinin Bildirilmesi

Ebû Seleme’den rivayet edildiğine göre o, şöyle dedi: Ebû Said’e sordum, Rasulüllah’dan Kadir Gecesinin hangi gün denk geldiğini işittin mi?; o da, evet dedi. Devamında Ebû Selem dedi ki: Sonra Rasulüllah (as) ile birlikte Ramazan’ın onuncu günü itikâfa girdik. Ramazan’ın yirminci günü sabahı Hz. Peygamber, bize bir hutbe îrâd etti ve şöyle buyurdu: “Kadir gecesi bana gösterildi. Sonra o Kadir gecesi bana unutturuldu.”

Râvi, Ebû Said’e Kadir gecesinin hangi güne (geceye) denk geldiğini bilip bilmediğini sormuş, Ebû Said de Rasulüllah’tan bunu duyduğunu söylemiş; daha sonra Ebû Said’e bunu soran râvi; yani Ebû Seleme Peygamber ile birlikte itikâfa girdiğinde bunu Peygamberden bizzat duyduğunu nakletmiştir. Peygamber (as), kadir gecesinin unutturulması, Müslümanların her geceyi Kadir gecesi gibi bilip ona göre ibadet yapmaları açısından bizler için bir rahmettir.


Hz. Peygamber’in Geleceğe Dair Rüyaları ve Bunları Yorumlaması

Hz. Allah (cc)’ın geleceğe dair bir takım olayları Sevgili Habîbine rüyalar yoluyla bildirdiği bir takım rivayetlerde anlatılmaktadır. Peygamber (as), bir takım olayların sonucunu rüyalar vasıtasıyla öğrenmiştir.

1- Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer İle İlgili Rüyası ve Yorumu

İbn-i Ömer, Peygamber (as)’in şöyle buyurduğunu anlattı: “Ben (rüyamda) iken insanları bir kuyunun etrafından toplanmış vaziyette iken gördüm. Ebubekir kovayı aldı bir ya da iki kova su çekti. Fakat O’nun su çekişinde bir zaaf ve güçlük vardı. “Allah Ebubekir’e mağfiret etsin.” Sonra kovayı Ebubekir’in elinden Ömer b. Hattâb aldı. Ömer, bu kovayı alınca elinde büyük bir kovaya dönüştü. Ben, insanların içinde Ömer gibi işini tam ve sağlam yapan görmedim.”

Ebubekir’in bir ya da iki kova su çekmesine karşılık Ömer’in koca bir kova ile su çekmesinde Ebubekir’in devlet başkanlığı zamanında mürted isyanlarıyla uğraşması ve başkanlığının az bir süre devam etmesi sebebiyle İslam fetihlerinin azlığına; Ömer zamanında hiçbir engelle karşılaşılmayarak uzun zaman fetihlerin devam etmesine işaret vardır denilmektedir .

2- İslam Ordularının Yapacağı Seferleri Rüyasında Görmesi ve Yorumlaması

Enes b. Mâlik (ra) şöyle dedi ki: Rasulüllah, Mihan kızı Ümmü Haram’ın yanına gidip ziyaret ederdi. Ümmü Haram, Ubâde b. Sâbit’in nikâhı altında idi. Birgün Rasulüllah, yine ziyaretine geldi. O da Rasulüllah’a yemek getirdi ve başını taradı. Sonra Rasulüllah, bir müddet uyudu. Sonra gülümseyerek uyandı.

Ümmü Haram dedi ki: Ya Rasulallah! Seni güldüren nedir? diye sordum. “Rüyamda bana ümmetimden bir kısım mücahitlerin şu deniz ortasındaki tahtlar üzerindeki hükümdarlar halinde; yahut tahtlar üzerine kurulmuş hükümdarlar misali, gemilere binerek Allah yolunda deniz harbine gittikleri gösterildi de ona gülüyorum” buyurdu.

Ümmü Haram dedi ki: Ya Rasulallah! Beni de o deniz gazilerinden kılması için dua ediver diye rica ettim. Rasulüllah, bana dua buyurdu. Sonra Rasulüllah, başını yatağa koydu (bir müddet daha uyudu). Sonra gülümseyerek uyandı. Bunun üzerine yine ben, Ya Rasulallah! Seni güldüren nedir? diye sordum.

Rasulülah, bu defa da önce dediği gibi: “Bana yine ümmetimden bir kısım mücahitlerin hükümdarların tahtlarına kuruldukları gibi Allah yolunda gazaya gittikleri gösterildi.” buyurdu.

Ümmü Haram dedi ki: Ya Rasulallah! Beni de onlardan kılması için dua ediver, dedim.

Rasulüllah: “(Hayır) sen, önceki (deniz) gazilerindensin.” buyurdu.

(Enes b. Mâlik dedi ki) Ümmü Haram, Muâviye’nin Şam valiliği zamanında, deniz gazasında gemiye binmiş Fakat denizden karaya çıktıkları zaman Ümmü Haram bindirildiği katırdan düşerek öldü ve Allah yolunda şehit olmuştur .

3- Hz. Aişe İle Evleneceğinin Rüyada Bildirilmesi

Hz. Aişe (r. anha) Rasulüllah (as)’ın şöyle buyurduğunu anlattı: “(Ey Aişe) Seni iki defa rüyamda gördüm. Bir adam, ipekten bir parça üzerinde senin suretini taşıyordu. O adam: Bu (suretin sahibi) senin müstakbel zevcendir, diyordu. Şimdi ben, o sureti açıyorum ki (ani yüzünden anlıyorum ki) o suret, sendin. Cibril’in o sözü üzerin ben, “Eğer şu rüyam Allah tarafından gösterilmiş ise Allah bunu gerçekleştirecektir” dedim.”

Bu rivayetten anlaşıldığına göre Peygamber (as), aynı rüyayı iki defa görmüştür. Hz. Peygamber, müstakbel eşinin kim olduğunu Hz. Aişe ile evlendikten sonra bilmektedir. O halde Peygamber (as) bu rüyayı, rüyayı gördükten çok sonra yorumlamaktadır.
4- Hz. Peygamber’in Rüyasında Hicret Edeceği Yeri Görmesi
Ebû Musâ’dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (as), şöyle buyurmuştur: “Ben, kendimi rüyamda Mekke’den hurmalıkları bulunan bir yere muhacir olarak gidiyor gördüm. Zihnime o gidecek olduğum yerin Yemâme ya da Hacer (Bahreyn ya da Yemâme’de bir şehir) olduğu fikri düştü. Bir de gördüm ki o yer, Yesrib denilen Medine imiş. Ben, yine bu rüyamda kendimi gördüm ki; bir kılıç hareket ettirdim de bu kılıç, orta yerinden kırıldı. Bunu Uhud harbinde isabet alan müminler şeklinde yorumladım. Sonra o kılıcı diğer bir sefer daha hareket ettirdim. Bu sefer kılıç, olduğundan daha güzel bir hale döndü. Bunu da fetihler ve mümin toplanması şeklinde Allah’ın getirdiği neticelere yordum. Ben, yine o rüyada bir sığır (ın boğazlandığını) görmüştüm. Allah en hayırlısıdır (Allah’ın sevabı, Allah için ölenlere daha hayırlıdır). Bunu da Uhud günü şehid olan mümin neferlere yordum. Bir de gördüm ki; asıl hayır, Uhud günü musibete uğramalarının ardından Allah’ın onlara hayır nevinden getirdiği şeyler ve Bedir gününden sonra Allah’ın bizlere verdiği doğruluk ve sebat, mükafatıdır.”

5- Medine Vebasının Mahyea Taşınması

Abdullah b. Ömer (ra) dedi ki Hz. Peygamber (as), şöyle buyurmuştur: “Ben rüyamda şöyle gördüm: Sanki (Sudanlı) siyah, saçı başı dağınık bir kadın Medine’den çıktı da Mahye’ya –ki arası Cuhfe’dir- varıp orada durdu. Ben, bu rüyamı Medine vebasının Mahye’aya taşınacağına yordum.”

Medine, ilk zamanlar hastalıklı ve Bathan deresinden çıkan pis sular sebebiyle havası bozuk bir yerdi. Rasulüllah’ın bu rüyasından ve alınan tedbirden sonra Medine’nin havası düzelmiştir. Rasulüllah’ın bu rüyası, tabiriyle tebliğ buyurduğu rüyalardan olup tabirde bir mesel olmuştur.
 
Geri
Üst