Nöralterapi, 1920’li yıllarda ‘’Huneke ‘’isimli tıp hekimi iki kardeşin evvelden uygulanan lakin unutulmaya başlanan bir metodu bir hastalarında tekrar kullanmak istemeleri ve güzel sonuç alınca da bunu geliştirmeleri ile tekrar gündeme gelmiştir.
Vücudun Regülasyonunu sağlamak gayesiyle. belli başlı noktalara yahut sahalara lokal anestezik enjeksiyonu ile yapılan bir tedavidir. Bu Regülasyonun oluşturulmasında vücudu çok geniş bir ağ ile saran vejetatif hudut sisteminin kusursuz tertibi çok kıymetli rol oynar ve tesir mekanizması da bu sistem üzerinden açıklanmaktadır. Vegetatif ( Otonom ) hudut sistemi vücudumuzda çok geniş bir elektriksel ağ yapısı ( network ) içindedir. Bu sistem birbirinden farklı fakat birbiri ile entegrasyonlu çalışan sempatik ve parasempatik sistem ismi verilen iki farklı kısımdan oluşur.
VSS yahut nörovejetatif sistem, vücudumuzdaki tüm yaşamsal faaliyetleri denetim eder; Teneffüs, Dolaşım, Sindirim, Hormonal Regülasyon, Metabolizmanın Regülasyonu yani kısaca “Homeostazis” in ( iç istikrarın ) sağlanmasından sorumludur.
Nöro-Vejetatif sistem her türlü uyarıyı hafızasına kaydeder ve şayet bu sorun ile vücut başa çıkamamışsa yıllarca vücutta değişik şikayetlere neden olur. Vücudun her noktasının bu sistem aracılığıyla oluşan refleks yollar nedeniyle irtibatları vardır. Bütün nörovejetatif sistem fonksiyonları selüler, nöral ve hormonal düzenleyici mekanizmaların aralarındaki ayarlamalar sonucu gerçekleşmektedir.
Bu mekanizmaların yalnızca birinde oluşacak rastgele bir aksama, şayet vücut bununla baş edememişse vakit içinde bütün sistemin fonksiyonel düzensizliği ile sonuçlanacaktır. Yani hastalık sırf bir organı değil, bütün vücudu etkileyecektir
Tedavi emeliyle Lokal Anesteziğin vücutta görünür noktalara uygulanmasından sonra güzelleşmenin saniyeler içinde ortaya çıkması yani lokal anesteziğin kana karışması ve emiliminden çok evvel ortaya çıkması, bize sistemdeki elektriksel muhaberenin varlığını gösterir. Bu türlü süratli bir iletiyi yalnızca Vegetatif Hudut Sistemi gerçekleştirebilir ve bu kimyasal bir tesirden çok fizikî bir tesirdir. Vegetatif Had Sistemi lifleri 500.000 km. uzunluğunda bir ağa sahiptir ve 25 milyar had hücresi ile işlev görmektedir. Bu nedene yıllardır çözülemeyen meselelerin vejetatif hudut sisteminin regülasyonu ile çözülebilmesi mümkün olmaktadır.
Bozuk segmental dokuya lokal anestetik ile yapılan enjeksiyonlar iki kıymetli tesir yaratırlar. Patolojik refleks yolları ortadan kaldırır ve birebir devirde bozuk hücre membranını sahih potansiyele repolarize ederek, vejetatif fonksiyonları alışılagelmiş hale getirmeye yarar.
Nöralterapi’nin değerli bir kısmını oluşturan Segment Tedavisi yalnızca Dermatomu değil o seviyede bulunan Visserotom, Myotom, Osteotom üzere yapıları ilgilendirir.. Stimulus spinal kord yolu ile periferden, respectif segmentle assosiye olmuş organa ulaşır , ya da organdan spinal kord yolu ile öteki organa ulaşır. Bu oluşumların yalnızca birinde oluşacak rastgele bir bozukluk gayrı sistemlerinde fonksiyonel düzensizliği ile sonuçlanacaktır. Ve bu ikaz yalnızca o segmentle hudutlu kalmayıp daha uzak segmentlere de ulaşabilecektir.
Çeşitli patolojik uyaranlar hücre ya da hücre duvarına değil sempatik hudut liflerine tesir etmektedir.Burada bilhassa perivasküler sempatik lifler değerlidir.Hastalık bulgu vermeden evvel VSS’de ve lenfatik dolaşımda değişmeler başlar. Hücrelerarası bağ doku ve ekstra- sellüler sıvıdan oluşan Temel Husus de değişimler olmaya başlar ve buradaki hür hudut uçları ve proteoglikan, konnektin , elastin üzere yapılar da birinci patolojik değişmeler başlar. Bu bulguları Pischinger ve daha sonra da H.Heine geliştirmiş ve “Grund System Teorisi” olarak isimlendirmiştir.
Günümüz beşerinin reaksiyon ve regülasyon kapasitesi devamlı olarak değişmektedir. Gerilim, elektro smog, istikrarsız beslenme, bedensel aktivite eksikliği etraf ve hayat kalitesini bozan etkenler ve jeo patojen bozukluklar, ağır metaller, azık ekleri vb. bozucu odak yahut bozucu meydanların oluşmasını kolaylaştıran faktörlerdir. Bozucu alan yahut odakların ortaya çıkmasında bireyin immun sisteminin değerli rolü vardır. Değişen muhit kaideleri yaşayan bütün organizmaları birebir orantıda etkilemekte ve bunun sonucunda bilinen tedavilere direnç gelişiminde artış ortaya çıkmaktadır. Yapılan çalışmalara nazaran, günümüzde Bozucu Meydanlardan kaynaklanan illetlerin orantısı %30 civarındadır.
Nöralterapide anamnez çok değerlidir. Hastanın anamnezini alırken şikayetlerin başlangıcı ve hastanın yaşadığı çeşitli hadiseler, geçirdiği marazlar ve cerrahi müdahaleler arasında zamansal temas kurmak çok değer taşır. Bu nedenle geniş kapsamlı bir anamnez alınmalı ve not edilmelidir. Daha sonra fizik muayeneye geçildiğinde anamnezin özelliklerine nazaran muayene yönlendirilebilir. Muayene sırasında anamnezin daha derinleştirilmesi gerekebilir. Bu gözlemler sonucunda tedaviye geçilir, ama birkaç seans sonrası hastanın durumunda hiç düzgünleşme olmuyorsa tekrar anamnez ve muayeneye geri dönülür ve mümkün bir bozucu alan aranır. Bu kapsamda bozucu sahaların büyük kısmından sorumlu olan diş-çene kompleksi, tonsil ve sinüsleri unutmamak gerekir.
Sağlıklı bir Nörovegetatif sisteme sahip olmak sağlıklı ve kaliteli bir hayat ile eşdeğerdir. Illetler oluşmadan evvel uygulanan Nöralterapi protokolleri yalnızca organların değil hücrelerin sıhhatini dahi olumlu etkileyecektir. Bu nedenle Nöralterapi tıpkı devranda Gözetici Tıbbın en kıymetli ögesidir. Uzun ve sağlıklı hayatın sırrı sıhhatin korunmasından makbul.
Dr. Demet Erdoğan
Vücudun Regülasyonunu sağlamak gayesiyle. belli başlı noktalara yahut sahalara lokal anestezik enjeksiyonu ile yapılan bir tedavidir. Bu Regülasyonun oluşturulmasında vücudu çok geniş bir ağ ile saran vejetatif hudut sisteminin kusursuz tertibi çok kıymetli rol oynar ve tesir mekanizması da bu sistem üzerinden açıklanmaktadır. Vegetatif ( Otonom ) hudut sistemi vücudumuzda çok geniş bir elektriksel ağ yapısı ( network ) içindedir. Bu sistem birbirinden farklı fakat birbiri ile entegrasyonlu çalışan sempatik ve parasempatik sistem ismi verilen iki farklı kısımdan oluşur.
VSS yahut nörovejetatif sistem, vücudumuzdaki tüm yaşamsal faaliyetleri denetim eder; Teneffüs, Dolaşım, Sindirim, Hormonal Regülasyon, Metabolizmanın Regülasyonu yani kısaca “Homeostazis” in ( iç istikrarın ) sağlanmasından sorumludur.
Nöro-Vejetatif sistem her türlü uyarıyı hafızasına kaydeder ve şayet bu sorun ile vücut başa çıkamamışsa yıllarca vücutta değişik şikayetlere neden olur. Vücudun her noktasının bu sistem aracılığıyla oluşan refleks yollar nedeniyle irtibatları vardır. Bütün nörovejetatif sistem fonksiyonları selüler, nöral ve hormonal düzenleyici mekanizmaların aralarındaki ayarlamalar sonucu gerçekleşmektedir.
Bu mekanizmaların yalnızca birinde oluşacak rastgele bir aksama, şayet vücut bununla baş edememişse vakit içinde bütün sistemin fonksiyonel düzensizliği ile sonuçlanacaktır. Yani hastalık sırf bir organı değil, bütün vücudu etkileyecektir
Tedavi emeliyle Lokal Anesteziğin vücutta görünür noktalara uygulanmasından sonra güzelleşmenin saniyeler içinde ortaya çıkması yani lokal anesteziğin kana karışması ve emiliminden çok evvel ortaya çıkması, bize sistemdeki elektriksel muhaberenin varlığını gösterir. Bu türlü süratli bir iletiyi yalnızca Vegetatif Hudut Sistemi gerçekleştirebilir ve bu kimyasal bir tesirden çok fizikî bir tesirdir. Vegetatif Had Sistemi lifleri 500.000 km. uzunluğunda bir ağa sahiptir ve 25 milyar had hücresi ile işlev görmektedir. Bu nedene yıllardır çözülemeyen meselelerin vejetatif hudut sisteminin regülasyonu ile çözülebilmesi mümkün olmaktadır.
Bozuk segmental dokuya lokal anestetik ile yapılan enjeksiyonlar iki kıymetli tesir yaratırlar. Patolojik refleks yolları ortadan kaldırır ve birebir devirde bozuk hücre membranını sahih potansiyele repolarize ederek, vejetatif fonksiyonları alışılagelmiş hale getirmeye yarar.
Nöralterapi’nin değerli bir kısmını oluşturan Segment Tedavisi yalnızca Dermatomu değil o seviyede bulunan Visserotom, Myotom, Osteotom üzere yapıları ilgilendirir.. Stimulus spinal kord yolu ile periferden, respectif segmentle assosiye olmuş organa ulaşır , ya da organdan spinal kord yolu ile öteki organa ulaşır. Bu oluşumların yalnızca birinde oluşacak rastgele bir bozukluk gayrı sistemlerinde fonksiyonel düzensizliği ile sonuçlanacaktır. Ve bu ikaz yalnızca o segmentle hudutlu kalmayıp daha uzak segmentlere de ulaşabilecektir.
Çeşitli patolojik uyaranlar hücre ya da hücre duvarına değil sempatik hudut liflerine tesir etmektedir.Burada bilhassa perivasküler sempatik lifler değerlidir.Hastalık bulgu vermeden evvel VSS’de ve lenfatik dolaşımda değişmeler başlar. Hücrelerarası bağ doku ve ekstra- sellüler sıvıdan oluşan Temel Husus de değişimler olmaya başlar ve buradaki hür hudut uçları ve proteoglikan, konnektin , elastin üzere yapılar da birinci patolojik değişmeler başlar. Bu bulguları Pischinger ve daha sonra da H.Heine geliştirmiş ve “Grund System Teorisi” olarak isimlendirmiştir.
Günümüz beşerinin reaksiyon ve regülasyon kapasitesi devamlı olarak değişmektedir. Gerilim, elektro smog, istikrarsız beslenme, bedensel aktivite eksikliği etraf ve hayat kalitesini bozan etkenler ve jeo patojen bozukluklar, ağır metaller, azık ekleri vb. bozucu odak yahut bozucu meydanların oluşmasını kolaylaştıran faktörlerdir. Bozucu alan yahut odakların ortaya çıkmasında bireyin immun sisteminin değerli rolü vardır. Değişen muhit kaideleri yaşayan bütün organizmaları birebir orantıda etkilemekte ve bunun sonucunda bilinen tedavilere direnç gelişiminde artış ortaya çıkmaktadır. Yapılan çalışmalara nazaran, günümüzde Bozucu Meydanlardan kaynaklanan illetlerin orantısı %30 civarındadır.
Nöralterapide anamnez çok değerlidir. Hastanın anamnezini alırken şikayetlerin başlangıcı ve hastanın yaşadığı çeşitli hadiseler, geçirdiği marazlar ve cerrahi müdahaleler arasında zamansal temas kurmak çok değer taşır. Bu nedenle geniş kapsamlı bir anamnez alınmalı ve not edilmelidir. Daha sonra fizik muayeneye geçildiğinde anamnezin özelliklerine nazaran muayene yönlendirilebilir. Muayene sırasında anamnezin daha derinleştirilmesi gerekebilir. Bu gözlemler sonucunda tedaviye geçilir, ama birkaç seans sonrası hastanın durumunda hiç düzgünleşme olmuyorsa tekrar anamnez ve muayeneye geri dönülür ve mümkün bir bozucu alan aranır. Bu kapsamda bozucu sahaların büyük kısmından sorumlu olan diş-çene kompleksi, tonsil ve sinüsleri unutmamak gerekir.
Sağlıklı bir Nörovegetatif sisteme sahip olmak sağlıklı ve kaliteli bir hayat ile eşdeğerdir. Illetler oluşmadan evvel uygulanan Nöralterapi protokolleri yalnızca organların değil hücrelerin sıhhatini dahi olumlu etkileyecektir. Bu nedenle Nöralterapi tıpkı devranda Gözetici Tıbbın en kıymetli ögesidir. Uzun ve sağlıklı hayatın sırrı sıhhatin korunmasından makbul.
Dr. Demet Erdoğan