Göğüs kanseri bayanlarda en sık görülen kanserdir ve tekrar bayanlarda kansere bağlı ölümlerde de maalesef tekrar birinci sıradadır. Bu iç karartıcı bilgileri, aydınlatmak, hassaslığı arttırmak için paylaşmak zorunda kalıyoruz.
Bayanlarda hayat uzunluğu göğüs kanseri görülme riski %13tür.
Bu kadar sık görülen ve ölümcül olabilen bir hastalık karşısında gerekli tedbirleri almalıyız, ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR. Alabileceğimiz tedbirleri iki başlık altında toplayabiliriz.
Kansere neden olabilecek riskleri azaltmak
Göğüs kanseri taraması için mamografi ve tabip muayenesi yaptırmak
Göğüs kanseri risk faktörlerini iki kümede inceleyebiliriz
Göğüs kanseri risk faktörlerine sahip olmak kesinlikle kanser olunacağı manasına gelmez. Risk faktörlerini belirlemek kıymetlidir. Bu faktörlerden kimilerini değiştirebiliriz, böylelikle riskimizi azaltmış oluruz. Değiştiremeyeceğimiz risk faktörleri içn de medikal danışmanlık alabiliriz.
Değiştirilebilen risk faktörleri: Tedbirler alarak bu faktör üzerinde tesirli olabiliriz.
Sedanter hayat bir risk faktörüdür, spor yahut idman yapmayanlarda göğüs kanseri riski daha fazladır. Haftada 3-5 defa 10.000 adım riski azaltmatadır. Yalnızca göğüs kanseri değil öteki kanserler açısından da değerlidir.
Fazla kilo, obezite değerli bir risk faktörüdür. Yağ dokusu içindeki hücrelerde östrojen hormonu üretilmektedir, bilhassa de menapoz sonrası, bu nedenle fazla kilo, bilhassa de bel etrafında toplandıysa , fazla östrojen demekir, bu da artmış göğüs kanseri riskine neden olur.
Hamilelik hikayesi, hiç doğum yapmamışlarla , birinci doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olanlarda risk artmıştır. Ergenlikte göğüs dokusu oluştuğunda son derece faal gelişimini tamalamamış hücrelerden oluşur, bu hücreler hormonlara, hormon düzensizliklerine yol açan kimyasallara ve dış etkenlere karşı daha hassastır. Doğumla birlikte süt salgısı başlar ve göğüs dokusu hücreleri gelişimini tamamlayıp olgun hücre haline gelir.
Emzirme hikayesi , en az bir sene emziren bayanlarda göğüs kanseri riski azalmaktadır.
Erken adet görmek- geç menapoza girmek. 12 yaşından evvel adet görmeye başlamak ve 55 yaşından sonra menapoza girmek riski arttırır.
Hormon replasman tedavisi menapoz sonrası başlanan bir tedavidir östrojen progesteron kombinasyonu yahut yalnızca östrojen kullanılır. Kombine ilaçlar mevcut riski %75 oranında arttrır. Bu sentetik hormonlar bedenimizde salgılanan hormonlardan çok farklıdır. Bioidentical (vücudumuzdaki hormonlara eşdeğer) hormonlarla yapılan tedavilerle ilgili farklı görüşler vardır.
Alkol kullanan bayanlarda risk artar, haftada 3-4 alkollü içki alanlarda mevcut risk %15 kadar artar.
Sigara içmek göğüs kanseri riskini arttırır, hem de tedavi sürecinde güzelleşmede gecikmelere neden olabilir.
Vitamin D eksikliği . Vitamin D bağışıklık sistemi üzerinde tesirlidir, ayrıyeten olağan göğüs hücrelerinin çoğalmasını da denetim eden sistemde tesirlidir.
Sıhhatsiz beslenme. Makûs beslenme tüm kanserlerin %30-40 kadarında kısmen olumsuz istikamette tesir eder. Göğüs kanserini önleyen bir besin yoktur lakin âlâ beslenme ile bağışıklık sistemi âlâ bir hale getirilebilir. İşlenmiş besinlerden, hormonlu fabrikasyon etlerden, hormonlu sütlerden, katkı unsurlu besinlerden uzak durmak gerekir bu tıp sıhhatsiz besinlerdeki kimyasallar ve hormonlar bedenin toksin yükünü arttırır ve bu toksinler epigenetik tesir gösterebilir.
Gerilim bütün kanserler için riski arttıran bir faktördür.
Değiştirilemeyen risk faktörleri: Bu risk faktörleri için ilgili doktorlardan medikal danışmanlık almak gerekir.
Bayan olmak başlı başına bir risk faktörüdür. Göğüs kanseri bayanlarda erkeklere nazaran 100 kat daha fazla görülmektedir.
Yaşlanmak: Yaş ilerledikçe göğüs kanseri riski artmaktadır. Bu artış 40 yaşında başlar, 50 yaşından sonra pik yapar.
Yakın akrabalarda göğüs kanseri olması: Birinci derece akrbalarda (ane-baba-kardeş- çocuk) göğüs kanseri olması kişinin riskini arttırır. İkinci derece akrabalardan 2 yahut daha fazla şahısta göğüs yahut over kanseri olması tekrar riski arttırmaktadır.
Kalıtsal geçen genetik mutasyon: Göğüs kanserlerinin %15 kadarı kalıtımla geçen gen bozukluklarına bağlıdır. Genler kromozom üzerinde bulunan DNA kesimleridir, bazen anne yahut babadan çocuklarına geçen gen bozuklukları (genetik mutasyo) kanser gelişmesine yol açar. Genetik mutasyonların en bilineni BRCA mutasyonlarıdır.
Daha evvelce göğüs kanseri geçirenlerin yine göğüs kanserine yakalanma riski 4 kat artmıştır.
Radyasyon:Bir hastalık nedeniyle göğüs yahut göğüs bölgesine Radyoterapi uygulanmış olanlarda göğüs kanseri riski artar.
Göğüste daha evvelce riskli dokuların saptanmış olması: Daha evvelki biopsilerde kimi dokuların (atipik duktal hiperplazi , lobuler karsinoma insitu gibi) saptanmış olması göğüs kanseri riskini arttırır, bu dokular çıkarılmış olsa bile.
Irk ve etnik kümeler:Göğüs kanseri beyaz ırkta daha sık görülür, lakin siyah ırkta da daha ağır seyreder.
Dens (yoğun) göğüs yapısıolanlarda göğüs kanseri daha sıktır.
Bayanlarda hayat uzunluğu göğüs kanseri görülme riski %13tür.
Bu kadar sık görülen ve ölümcül olabilen bir hastalık karşısında gerekli tedbirleri almalıyız, ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR. Alabileceğimiz tedbirleri iki başlık altında toplayabiliriz.
Kansere neden olabilecek riskleri azaltmak
Göğüs kanseri taraması için mamografi ve tabip muayenesi yaptırmak
Göğüs kanseri risk faktörlerini iki kümede inceleyebiliriz
Göğüs kanseri risk faktörlerine sahip olmak kesinlikle kanser olunacağı manasına gelmez. Risk faktörlerini belirlemek kıymetlidir. Bu faktörlerden kimilerini değiştirebiliriz, böylelikle riskimizi azaltmış oluruz. Değiştiremeyeceğimiz risk faktörleri içn de medikal danışmanlık alabiliriz.
Değiştirilebilen risk faktörleri: Tedbirler alarak bu faktör üzerinde tesirli olabiliriz.
Sedanter hayat bir risk faktörüdür, spor yahut idman yapmayanlarda göğüs kanseri riski daha fazladır. Haftada 3-5 defa 10.000 adım riski azaltmatadır. Yalnızca göğüs kanseri değil öteki kanserler açısından da değerlidir.
Fazla kilo, obezite değerli bir risk faktörüdür. Yağ dokusu içindeki hücrelerde östrojen hormonu üretilmektedir, bilhassa de menapoz sonrası, bu nedenle fazla kilo, bilhassa de bel etrafında toplandıysa , fazla östrojen demekir, bu da artmış göğüs kanseri riskine neden olur.
Hamilelik hikayesi, hiç doğum yapmamışlarla , birinci doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olanlarda risk artmıştır. Ergenlikte göğüs dokusu oluştuğunda son derece faal gelişimini tamalamamış hücrelerden oluşur, bu hücreler hormonlara, hormon düzensizliklerine yol açan kimyasallara ve dış etkenlere karşı daha hassastır. Doğumla birlikte süt salgısı başlar ve göğüs dokusu hücreleri gelişimini tamamlayıp olgun hücre haline gelir.
Emzirme hikayesi , en az bir sene emziren bayanlarda göğüs kanseri riski azalmaktadır.
Erken adet görmek- geç menapoza girmek. 12 yaşından evvel adet görmeye başlamak ve 55 yaşından sonra menapoza girmek riski arttırır.
Hormon replasman tedavisi menapoz sonrası başlanan bir tedavidir östrojen progesteron kombinasyonu yahut yalnızca östrojen kullanılır. Kombine ilaçlar mevcut riski %75 oranında arttrır. Bu sentetik hormonlar bedenimizde salgılanan hormonlardan çok farklıdır. Bioidentical (vücudumuzdaki hormonlara eşdeğer) hormonlarla yapılan tedavilerle ilgili farklı görüşler vardır.
Alkol kullanan bayanlarda risk artar, haftada 3-4 alkollü içki alanlarda mevcut risk %15 kadar artar.
Sigara içmek göğüs kanseri riskini arttırır, hem de tedavi sürecinde güzelleşmede gecikmelere neden olabilir.
Vitamin D eksikliği . Vitamin D bağışıklık sistemi üzerinde tesirlidir, ayrıyeten olağan göğüs hücrelerinin çoğalmasını da denetim eden sistemde tesirlidir.
Sıhhatsiz beslenme. Makûs beslenme tüm kanserlerin %30-40 kadarında kısmen olumsuz istikamette tesir eder. Göğüs kanserini önleyen bir besin yoktur lakin âlâ beslenme ile bağışıklık sistemi âlâ bir hale getirilebilir. İşlenmiş besinlerden, hormonlu fabrikasyon etlerden, hormonlu sütlerden, katkı unsurlu besinlerden uzak durmak gerekir bu tıp sıhhatsiz besinlerdeki kimyasallar ve hormonlar bedenin toksin yükünü arttırır ve bu toksinler epigenetik tesir gösterebilir.
Gerilim bütün kanserler için riski arttıran bir faktördür.
Değiştirilemeyen risk faktörleri: Bu risk faktörleri için ilgili doktorlardan medikal danışmanlık almak gerekir.
Bayan olmak başlı başına bir risk faktörüdür. Göğüs kanseri bayanlarda erkeklere nazaran 100 kat daha fazla görülmektedir.
Yaşlanmak: Yaş ilerledikçe göğüs kanseri riski artmaktadır. Bu artış 40 yaşında başlar, 50 yaşından sonra pik yapar.
Yakın akrabalarda göğüs kanseri olması: Birinci derece akrbalarda (ane-baba-kardeş- çocuk) göğüs kanseri olması kişinin riskini arttırır. İkinci derece akrabalardan 2 yahut daha fazla şahısta göğüs yahut over kanseri olması tekrar riski arttırmaktadır.
Kalıtsal geçen genetik mutasyon: Göğüs kanserlerinin %15 kadarı kalıtımla geçen gen bozukluklarına bağlıdır. Genler kromozom üzerinde bulunan DNA kesimleridir, bazen anne yahut babadan çocuklarına geçen gen bozuklukları (genetik mutasyo) kanser gelişmesine yol açar. Genetik mutasyonların en bilineni BRCA mutasyonlarıdır.
Daha evvelce göğüs kanseri geçirenlerin yine göğüs kanserine yakalanma riski 4 kat artmıştır.
Radyasyon:Bir hastalık nedeniyle göğüs yahut göğüs bölgesine Radyoterapi uygulanmış olanlarda göğüs kanseri riski artar.
Göğüste daha evvelce riskli dokuların saptanmış olması: Daha evvelki biopsilerde kimi dokuların (atipik duktal hiperplazi , lobuler karsinoma insitu gibi) saptanmış olması göğüs kanseri riskini arttırır, bu dokular çıkarılmış olsa bile.
Irk ve etnik kümeler:Göğüs kanseri beyaz ırkta daha sık görülür, lakin siyah ırkta da daha ağır seyreder.
Dens (yoğun) göğüs yapısıolanlarda göğüs kanseri daha sıktır.