Son periyotlarda daha da çok duyduğumuz anksiyete ne demek, ne manaya geliyor evvel onu inceleyelim.
Anksiyete sözü İngilizce olan “Anxiety” den gelmektedir bunun türkçe karşılığı ise “kaygı” demektir. Yani bizim yaşantımıza mahzur teşkil edecek biçimde gerilim kaygı ve telaş sebep olan tüm durumlara anksiyete(kaygı) diyebiliriz. Örneğin bazen; uyumakta zorluk çekiyorsanız, yeni bir işe yahut okula başlamakta zorlanıyorsanız, hayatınızını pürüz teşkil edecek halde bir ruh halinde yahut fikir halindeyseniz bu ve bunun üzere birçok durumun sebepi anksiyete(kaygı) olabilir.
Şayet bu üzere durumlar artık uzun periyodik ve bariz bir biçimde hayatınızı etkiliyor, aksatıyor ya da birtakım fonksiyonlarınızı köreltiyorsa, buna bir anksiyete ve korku bozukluğu diyebiliriz. Bunu birtakım özel durumlar için de söyleyebiliriz, rastgele bir olay karşısında kendimizi o olay müddetince kaygılı hissediyorsak ve bu kaygı halimiz daima tekrarlıyor ve hayatımıza nizamını bozuyorsa bu durumu da anksiyete üzerinden kıymetlendirmek gerekiyor. Örneğin imtihan anında “asla yapamayacağım” ,”yine düşük not alacağım”, “ben bu vakte kadar neyi başardım ki” üzere ithamlar ile kendimizle çatışma haline girme durumunu örnek verebiliriz.
Dert bozukluğu birinci başlarda kısa ya da az kaygılı ruh hali ile başlayarak daha sonra beynimizde kendimize karşı gerçekleştirdiğimiz niyet ve davranış ile artık denetim edilmeyecek bir rahatsızlık halini alabilir. Burada şuna da dikkat etmek gerekiyor. Dert ile dert bozukluğu birbirinden farklıdır. Tasa, doğal bir kaygı ve gerilim hali iken telaş bozukluğu ise artık bu kaygı ve gerilim halinin denetim edilemeyecek seviyeye gelme halidir. Yoksa tasa günümüz dünyasında çabucak hemen herkeste görülebilen kısa müddetli bir ruh halidir.
Ayrıyeten korku bozukluğu kendini bedensel belirtiler ile bize gösterebilir. Bu belirtiler; vücudun uyuşması, ateş basmaları, huzursuz olma, bacaklarda halsizlik, titreme, süratli kalp atışı, hudutlu olma, boğuluyormuş üzere olma, baygınlık geçirme, mide rahatsızlığı, nefes almada zorlanma, baş dönmesi, uykuya dalamama, ağızda kuruma ve ellerde titreme yahut karıncalanma biçiminde görülmektedir.
DSM - 5 nazaran Korku bozuklukları genel bir rahatsızlık olup kendi içinde bizi rahatsız edici spesifik tipleri vardır Bu cinsler;
1-Panik bozukluk
2-Agorofobi
3-Özgülfobi
4-Sosyal Telaş Bozukluğu
5-Seçici Konuşmazlık
6-Yaygın telaş bozukluğu
7-Ayrılma tasa bozukluğu
8-Başka bir sıhhat durumuna bağlı telaş bozukluğu
9-Madde/ ilacın yol açtığı korku bozukluğu olarak ayırabiliriz.
Bu belirti ve cinsler sizde görülüyorsa endişelenmenize gerek yok Zira gerçek bir metot ile dert bozukluğu çözülebilmektedir. Belirtiler kendini göstermeye başladıysa, tasanız bir bozukluk evresine geçmeden tedavi sizin daha yeterli olacaktır.
Anksiyete sözü İngilizce olan “Anxiety” den gelmektedir bunun türkçe karşılığı ise “kaygı” demektir. Yani bizim yaşantımıza mahzur teşkil edecek biçimde gerilim kaygı ve telaş sebep olan tüm durumlara anksiyete(kaygı) diyebiliriz. Örneğin bazen; uyumakta zorluk çekiyorsanız, yeni bir işe yahut okula başlamakta zorlanıyorsanız, hayatınızını pürüz teşkil edecek halde bir ruh halinde yahut fikir halindeyseniz bu ve bunun üzere birçok durumun sebepi anksiyete(kaygı) olabilir.
Şayet bu üzere durumlar artık uzun periyodik ve bariz bir biçimde hayatınızı etkiliyor, aksatıyor ya da birtakım fonksiyonlarınızı köreltiyorsa, buna bir anksiyete ve korku bozukluğu diyebiliriz. Bunu birtakım özel durumlar için de söyleyebiliriz, rastgele bir olay karşısında kendimizi o olay müddetince kaygılı hissediyorsak ve bu kaygı halimiz daima tekrarlıyor ve hayatımıza nizamını bozuyorsa bu durumu da anksiyete üzerinden kıymetlendirmek gerekiyor. Örneğin imtihan anında “asla yapamayacağım” ,”yine düşük not alacağım”, “ben bu vakte kadar neyi başardım ki” üzere ithamlar ile kendimizle çatışma haline girme durumunu örnek verebiliriz.
Dert bozukluğu birinci başlarda kısa ya da az kaygılı ruh hali ile başlayarak daha sonra beynimizde kendimize karşı gerçekleştirdiğimiz niyet ve davranış ile artık denetim edilmeyecek bir rahatsızlık halini alabilir. Burada şuna da dikkat etmek gerekiyor. Dert ile dert bozukluğu birbirinden farklıdır. Tasa, doğal bir kaygı ve gerilim hali iken telaş bozukluğu ise artık bu kaygı ve gerilim halinin denetim edilemeyecek seviyeye gelme halidir. Yoksa tasa günümüz dünyasında çabucak hemen herkeste görülebilen kısa müddetli bir ruh halidir.
Ayrıyeten korku bozukluğu kendini bedensel belirtiler ile bize gösterebilir. Bu belirtiler; vücudun uyuşması, ateş basmaları, huzursuz olma, bacaklarda halsizlik, titreme, süratli kalp atışı, hudutlu olma, boğuluyormuş üzere olma, baygınlık geçirme, mide rahatsızlığı, nefes almada zorlanma, baş dönmesi, uykuya dalamama, ağızda kuruma ve ellerde titreme yahut karıncalanma biçiminde görülmektedir.
DSM - 5 nazaran Korku bozuklukları genel bir rahatsızlık olup kendi içinde bizi rahatsız edici spesifik tipleri vardır Bu cinsler;
1-Panik bozukluk
2-Agorofobi
3-Özgülfobi
4-Sosyal Telaş Bozukluğu
5-Seçici Konuşmazlık
6-Yaygın telaş bozukluğu
7-Ayrılma tasa bozukluğu
8-Başka bir sıhhat durumuna bağlı telaş bozukluğu
9-Madde/ ilacın yol açtığı korku bozukluğu olarak ayırabiliriz.
Bu belirti ve cinsler sizde görülüyorsa endişelenmenize gerek yok Zira gerçek bir metot ile dert bozukluğu çözülebilmektedir. Belirtiler kendini göstermeye başladıysa, tasanız bir bozukluk evresine geçmeden tedavi sizin daha yeterli olacaktır.