Hekimlik insanlarla ilişki kurma sanatıdır

Bu Alanı Sizin İçin Ayırdık !

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
16
İtibar
0
Yaş
36
Coin
256,928
“Doğa hekimdir ve Tabiat kendi cihetini tayin eder.” Hipokrat Hipokrat’ın tıbbın pederi olarak kabul edilmesinin sebebi bugünde muteberliğini koruyan gözlem ve mantığa dayalı bir formül geliştirmesine dayandırılmaktadır.

M.Ö. 5.yy. da yaşayan Hipokrat vücudun kendi kendini iyileştirebileceğine inanırdı. Yaşadığı yıllarda Tıp Bilimi ismine çok değerli temeller attı, fakat Hipokrat’ın irtihalinden sonra Kos Mektebi gerilemeye başladı zira talebeleri onun seviyesinde değillerdi ya da ona o kadar değer duyuluyordu ki onun prensipleri hakkında yeni tezler geliştirilmedi ve onun tezleri üzerine yeni eklemeler yapmaya cüret edilemedi.

Rönesans çağında yaşayan agresif ve farklı kişiliğiyle tanınan Paracelsus ise sürekli Hipokrat’ın “doktorun bölgesi hastanın yanıdır.”prensibine sadık kalmıştır.”Hiçbir hayat yalnızca dış doktorun gayretleriyle varolamaz dış doktor gelgelelim iç tabibe yardımcı olabilir.” derdi.

18.yy.da yaşayan Dr.Hermann Boerhaave ise “Doktor hastanın yanında her türlü akademik önyargıyı bir kenara bırakarak sakince karar vermelidir.”derdi. O kadar ünlüydü ki Çin’den gönderilen ve üzerinde yalnızca “Dr.Hermann Boerhaave- Avrupa” yazılı bir mektubun kendisine ulaştığı söylenir.

Ününü verdiği eğitime borçluydu. Her gün talebeleriyle vizite çıkar, hastalarla konuşur, muayene eder ve onları dinlerdi. İzlenimlerini talebelerine anlatırdı. Onun yetiştirdiği mektepliler de sonra çok başarılı olmuşlardı.

Günümüzde çağdaş tıbba bağlı yetişen doktorlar, hasta yatağından uzaklaştılar; hastalarını daha az dinler oldular. Klinisyenler anamnezi yalnızca kendi bilirkişilik sahası çerçevesinde almaya başladılar. Fizik muayene teşhis koymada giderek azalan bir nokta tutmaya başladı. Tetkikler listesi ise gitgide uzadı.

Sonuç olarak bütün yerkürede münhasıran sosyo-kültürel seviyesi yüksek kişiler tamamlayıcı tıp metotlarına daha çok ilgi göstermeye başladı . Çağımızda artık kişilerin sıhhatlerini kendi kendilerine bozdukları tezi kuvvetlendi ve böylelikle varolan sıhhatimizi daha vakit varken muhafazanın ehemmiyeti ortaya çıktı. Tıp ortamındaki teknolojik gelişmeler tabiplerin başını döndürse de hastalar, artık hekimlerin kendilerini dinlemesini, yüzüne bakmasını, dokunmasını, ilgi ve şefkat göstermesini istiyorlar.

Tamamlayıcı Tıp Hekimleri bunu yaptıkları için hastalar daha bahtiyar oluyorlar. Zira bu meydanda çalışan tabipler marazı değil hastayı ön planda tutuyorlar ve kimseyi vücut - zihin – ruh birlikteliği çerçevesinde muayene ediyorlar. Tamamlayıcı Tıp uygulayan doktorlara nitekim değerli vazifeler düşmektedir. Öncelikle insan vücudu üzerinde yapılan bu tedaviyi hekim olmayan uygulayıcılardan arındırmalıyız.

Gayri değerli bir husus ise şudur: Gereğince eğitim almamış, yüzeysel haberlerle Atlas Akupunkturu yapan tabipler ve Nöralterapi mantığını kavramadan lokal injeksiyonlar ile Nöralterapi yaptığını düşünen tabipler bu işe zarar vermektedirler. Bu teknikler ile sıhhatini kazanamamış her hasta bizim hanemize eksi puan olarak yazılmaktadır. Bize sahiden bu işi seven, uygun eğitim almış ve Tamamlayıcı Tıp penceresinden bakan daha çokça sayıda doktor ve bu usullerle sıhhatine kavuşarak bunu muhitinde duyuran daha çok insan gerekiyor. Ama bu takdirde hak ettiğimiz halde tıp yerküresinde taraf edinebiliriz.
 

Yorum yapmak için hesap oluşturun veya giriş yapın

Yorum yapabilmek için üye olmanız gerekmektedir

Hesap Oluştur

Topluluğumuzda bir hesap oluşturun. Bu kolay!

Giriş Yap

Zaten hesabınız var mı? Giriş yapın.

Üst Alt