Göktaşı (Meteor) Bilgiler

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan nilova
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Konuyu Yükselt

nilova

Yeni Üye
[FONT=#000000]

Göktaşı (veya Meteor), uzaydan dünya yüzeyine düşen maddelerin genel adı. Dünya atmosferine ortalama olarak senede birkaç bin göktaşı girer. Ancak bunların, beş yüz kadarı buharlaşmadan yere göktaşı olarak düşer. Göktaşları, Dünya atmosferine saniyede 11-72 km arasında değişen bir hızla girerler. Sürtünmeden meydana gelen ısıdan dolayı büyük bir kısmı eriyerek toz parçacıkları halinde yeryüzüne inebilir.
Göktaşları, kimyasal ve petrografik özelliklerine göre sınıflandırılırlar, kimyasal bileşimlerine göre taşsı(taşıl) (Aerolit), demirli (Siderit) ve taşsı demirli (taşıl-Demir)(Siderolit) olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Taşsı göktaşları demir, silisyum, karbon, magnezyum, alüminyum ve oksijenden meydana gelir. Demirli göktaşlarının içinde nikel, galyum, germanyum ve iridyum bulunur. Taşsı demirli, göktaşları ise olivin ile çeşitli metaller içerir.
Büyük göktaşları yeryüzüne düştüğü zaman, krater meydana getirebilir. Ancak krater oluşumu göktaşının yoğunluğuna, hızına ve çarptığı malzemenin özelliklerine bağlı olduğundan her zaman bir krater yapısı oluşmaz. [/FONT]
Meteor





Halk arasında yıldız kayması diye tanımlanan olayın aslında yıldızlarla hiç bir ilgisi yoktur. Yıldızlar dünyadan milyarlarca kilometre ötedeki uzak güneşlerdir. Güneş sistemimizin içinde Güneş ve gezegenlerin çekim kuvvetleri arasında bir oraya bir buraya gezinen sayısız göktaşı vardır.

Bunlardan Dünya'nın yakınından geçerken çekim alanına girenler, hızla atmosfere dalarlar. Sürtünmeden dolayı ısınırlar, yanarlar ve arkalarında parlak, çizgi gibi bir iz bırakırlar. Sonunda tamamına yakını, düşüşün son anında görülen parlamayı takiben yok olurlar.

Yer atmosferine her yıl toplamı 15 bin ton olan 200 bin kadar göktaşı düştüğü kabul ediliyor. Bu hesaba göre yerin kütlesi 4,5 milyar yıllık ömrü içinde gelen göktaşları sayesinde epeyce artmış olması gerekiyor. Dünya'ya düşen göktaşlarının incelenmeleri sonucu içlerinde dünyada var olmayan yeni bir elemente rastlanmamıştır.

Atmosfere girdiklerinde yanan ve çoğunlukla yok olan göktaşlarına "meteor" denilirken bunlardan yere ulaşmayı başaranlara da "meteorit" deniliyor. Dünyamızın büyük bir kısmı okyanuslarla kaplı olduğundan yere ulaşabilen göktaşlarının çoğu da buralara düşerler. Ancak Dünya'nın bir çok yerinde de karalar üzerinde meteoritlerin yol açtığı izler ve çukurlar vardır.

Ülkemizde rastlanan en büyük göktaşı 25 kilogram olup Domaniç yaylasında bulunmuştur. Dünyada bilinen göktaşlarının en büyüğü ise güneybatı Afrika'da Grootfentein'de bulunan göktaşıdır ve kütlesi 80 ton kadardır.


Meteorlar





Meteorlar, bir kum taneciği ile birkaç gram ağırlığındaki küçük bir taş parçası arasında değişen boyutlardadır. Bunlar uzay boşluğun*dan büyük bir hızla gelerek Dünya atmosferi*ne girer ve havanın sürtünmesi sonucunda o kadar ısınırlar ki, yer yüzeyine ulaşamadan tümüyle buharlaşıp gaz haline dönüşürler. Gene bu aşırı ısınma nedeniyle, çevrelerine ışık saçarlar ve arkalarında parlak bir iz bırakırlar. Bu özellikleri nedeniyle meteorlar Türkçe'de "akanyıldız" olarak da adlandırılır. Atmosferde, özellikle geceleri yanarak süzü*len bir meteor gördüğümüzde, bu olayı "yıl*dız kayması" olarak tanımlarız; oysa söz konusu olan bir "yıldız" değil, yanan küçücük bir taştır.
Her gece birkaç meteor görülebilir. Bazı geceler meteor yağmurları oluşur. Eğer gök*yüzü bulutsuz ve karanlıksa, düzinelerce me*teor yağmuru izlenebilir. Aslında yeterince ışık salmadıkları için görülemeyen, daha pek çok başka meteor yağmuru da oluşur. Her gün Dünya atmosferine birkaç milyar meteor çarpar ya da girer. Meteor yağmurlarındaki meteorlar, gökyüzündeki bir noktadan çevre*ye saçıhyormuş gibi görünür. Bu noktaya "saçılma noktası" denir. Ama bu bir optik yanılsamadır. Gerçekte yağmurdaki meteor*lar, hemen hemen birbirine paralel yörünge*ler üzerinde yol alır ve bir noktadan saçıhyor*muş gibi görünmeleri yalnızca bir perspektif etkisidir.
Meteorlara ilişkin olarak bilinenlerin çoğu, bu cisimlerin radarlarla izlen*mesi sonucunda öğrenilmiştir. Yanan meteor*ların gözlemlenmesi ve fotoğraflarının çekil*mesi, ancak bulutsuz gecelerde olanaklıdır; ama radarlar, gündüzleri ve bulutlu gecelerde de kullanılabilir. Geceleri, yanarak düşen bir meteorun gökyüzünde bıraktığı iz, meteor yeryüzüne 160 km yaklaştığında görülmeye başlar, 30 km yaklaşana kadar sürer; arada geçen zaman içinde meteor bütünüyle buhar*laşır. Meteorların hızları saniyede yaklaşık 15 km ile 80 km arasında değişir.
Bazı meteorlar, kuyrukluyıldızları oluştu*ran maddelerin kırıntılarıdır. Bazen bir kuyrukluyıldız, Güneş çev*resinde dolanırken tümüyle parçalanıp dağı*lır; bazen de, kendisini oluşturan maddeler*den yalnızca bir bölümünü ardında bırakarak yoluna devam eder. Her iki durumda da bu madde parçalan, kuyrukluyıldızın yörüngesi üzerindeki hareketlerini sürdürerek bir mete*or akıntısı oluştururlar. Dünya, Güneş çevre*sindeki yörüngesinde dolanırken bu tür bir meteor akıntısıyla karşılaşabilir; işte meteor yağmurları, Dünya ile karşılaşan bu meteor akıntılarıdır. Eğer, akıntıya neden olan kuy*rukluyıldız tümüyle dağılmamışsa ve yörünge*si üzerinde hareketini sürdürüyorsa, meteor yağmuruna yol açan akıntının hangi kuyruk*luyıldızdan kaynaklandığı belirlenebilir.
Dünya, Güneş çevresindeki yıllık yörünge hareketi sırasında, her seferinde düzenli ola*rak belirli meteor yağmurlarıyla karşılaşır. Aşağıda, en kolay görülebilen meteor yağ*murlarının listesi verilmiştir; bu listede, yağ*murların yılın hangi gününde göründükleri, bazılarında da kaynaklandıkları kuyrukluyıl*dızın adı belirtilmiştir. Meteor yağmurlarının pek çoğu saçılma noktasının rastladığı takım*yıldızın adıyla anılır.
 
Geri
Üst