Huzurun, yanlış giden her şey düzeltildiğinde veya eksik olan ne varsa hepsi giderildiğinde, ancak yapılacak hiçbir şey kalmadığında, ayaklar uzatılıp kazanılabileceği ile ilgili bir yanlış inanç olduğunu fark ediyorum. Bu inanışa sahip kişiler durmak bilmeksizin koşturuyorlar gelecekteki huzur için. Devamlı onları bekleyen huzura geç kalma, çok bekletip kaçırma hissi ile daha çok işi daha kısa zamanda yapmaya çalışırken sadece bedenleri tükendiğinde durup dinlenebiliyorlar ama bu sefer de zihinleri durmuyor. Eksik kalanları ve gelecekteki kötü olasılıkları düşünürken dinlenemiyor hatta uyuyamıyorlar. Bir yandan da acele ettiklerinden zaten zamanı geldiğinde çözülecek ya da problem olmadığını fark edebilecekleri şeyler için boşuna uğraşıyorlar hatta zaman zaman durumu daha zora bile soktukları olabiliyor.
Huzur uğruna çalışıldığında kazanılabilecek bir hedef değildir. İşler ters gittiğinde, olumsuzluklarla karşılaşıldığında mutsuz veya kaygılı hissetmekten daha doğal hiçbir şey yoktur. Aynen hayatımızda güzel bir şey olduğunda o an mutlu olmamız gibi. Her nasıl mutluluk sonsuza kadar sürmüyorsa, mutsuzluk veya kaygı da süremez. Her duygunun bir ömrü vardır. Tabi ki siz dolaptan yeni paketi çıkarıp açmıyorsanız.
Olumsuz yaşantının getirdiği mutsuzluğun sizi tükenmiş, çaresiz ve kederli bir halde dibe sürüklemesine izin vermeyin. Olumsuz olarak adlandırılan duygular olmadıkça yerimizde sayarız, değişmeyiz, daha iyiye ve güzele ulaşamayız. Ancak rahatsız olursak kıpırdarız ve daha iyi bir koşul için çalışırız. Bu noktada her işi nasıl planlıyorsak, bizi kaygılandıran konuları da öyle planlamamız, takvimde yerleştirmemiz lazım. Olumsuz her şeyden bir anda kurtulmaya çalışmak yerine, en acil olan için bir plan yapmak, diğerlerini başka akla yatkın tarihlere ertelemek hem size daha kontrollü hissettirir hem de nefes alabileceğiniz küçük molalar verir. Huzur bugünde saklıdır. Sırada yapılacak ne olduğunu düşünmek yerine, kontrollü ertelemenin rahatlığı ile anın farkına varmak sizin bugünü yaşamanıza izin verir. Gelecekteki size güvenin. Sizi mutlu edecek, huzurlu kılacak her ne ise o, sıkıntılı her şey bitmeden de aynı zevkle bugün yapılabilir. Sadece kendinize izin verin. Kendinizi şımartın ve küçük ödüler verin.
Hiçbir şeye imkan bulamadıysanız, şu an tam da benim biraz önce yaptığım gibi bir an durun, nefes alın yavaşça, omzunuza gelen hafif esintiyi hissedin, dışardan gelen sesleri tatildekilerle özleştirin, belki trafik uğultusu uzaktan gelen dalga sesi bile olabilir istenilirse, yakınınızda sevdiğiniz bir objeye bakın (size ait bir kupa, yeşil bir bitki ya da fotoğraf), sahip olduğunuz öz değerlerinizi hatırlayın (çocuk, eş, hobi, iş her ne ise şükrettiğiniz sahip olmaktan ötürü), nefesinizi yavaşça verin. Huzur içinizde, bugünde.
Huzur uğruna çalışıldığında kazanılabilecek bir hedef değildir. İşler ters gittiğinde, olumsuzluklarla karşılaşıldığında mutsuz veya kaygılı hissetmekten daha doğal hiçbir şey yoktur. Aynen hayatımızda güzel bir şey olduğunda o an mutlu olmamız gibi. Her nasıl mutluluk sonsuza kadar sürmüyorsa, mutsuzluk veya kaygı da süremez. Her duygunun bir ömrü vardır. Tabi ki siz dolaptan yeni paketi çıkarıp açmıyorsanız.
Olumsuz yaşantının getirdiği mutsuzluğun sizi tükenmiş, çaresiz ve kederli bir halde dibe sürüklemesine izin vermeyin. Olumsuz olarak adlandırılan duygular olmadıkça yerimizde sayarız, değişmeyiz, daha iyiye ve güzele ulaşamayız. Ancak rahatsız olursak kıpırdarız ve daha iyi bir koşul için çalışırız. Bu noktada her işi nasıl planlıyorsak, bizi kaygılandıran konuları da öyle planlamamız, takvimde yerleştirmemiz lazım. Olumsuz her şeyden bir anda kurtulmaya çalışmak yerine, en acil olan için bir plan yapmak, diğerlerini başka akla yatkın tarihlere ertelemek hem size daha kontrollü hissettirir hem de nefes alabileceğiniz küçük molalar verir. Huzur bugünde saklıdır. Sırada yapılacak ne olduğunu düşünmek yerine, kontrollü ertelemenin rahatlığı ile anın farkına varmak sizin bugünü yaşamanıza izin verir. Gelecekteki size güvenin. Sizi mutlu edecek, huzurlu kılacak her ne ise o, sıkıntılı her şey bitmeden de aynı zevkle bugün yapılabilir. Sadece kendinize izin verin. Kendinizi şımartın ve küçük ödüler verin.
Hiçbir şeye imkan bulamadıysanız, şu an tam da benim biraz önce yaptığım gibi bir an durun, nefes alın yavaşça, omzunuza gelen hafif esintiyi hissedin, dışardan gelen sesleri tatildekilerle özleştirin, belki trafik uğultusu uzaktan gelen dalga sesi bile olabilir istenilirse, yakınınızda sevdiğiniz bir objeye bakın (size ait bir kupa, yeşil bir bitki ya da fotoğraf), sahip olduğunuz öz değerlerinizi hatırlayın (çocuk, eş, hobi, iş her ne ise şükrettiğiniz sahip olmaktan ötürü), nefesinizi yavaşça verin. Huzur içinizde, bugünde.