Engellilerin her zaman yardıma muhtac olduğunu, kendi ihtiyaclarını kendilerinin karşılayamadığını duşunuyorsanız yanılıyorsunuz Onlar; işitme, gorme ve bedensel engelli; ama hepsi birer anne…Cocukları da kendilerinin aksine sağlıklı Hic merak ettiniz mi bir engelli anne bebeğini nasıl buyutur, hayata nasıl hazırlar? Onlar, engellerine rağmen engelleri aşan anneler
Geceleri uyuyamayan minik bebekler anne babalar arasında hep şikayet konusudur Uykunun en tatlı yerini bolen bir bebek hıckırığı ozellikle de annelerin kabusudur aslında Hele bir de her gece defalarca tekrarlanıyorsa… Bebeklerin zamanlı zamansız ağlaması genelde ebeveynleri rahatsız eder Tabii ki geceleri bolunen her uyku, bir zaman sonra buyuk bir eziyete donuştuğu icin… Haklı olarak; ne var bunda diyebilirsiniz Peki, her gece onlarca kez de olsa bebek sesiyle uyanmanın buyuk bir nimet olduğunu duşundunuz mu hic? Şimdiye kadar aklınıza gelmediyse işitme veya gorme engelli, felcli annelerin hikayelerini okuyunca bunun şukredilmesi gereken buyuk bir nimet olduğunu anlayacaksınız Hem de yureğinizde hissederek…
Şuphesiz annelik butun dunyanın kabul ettiği sayılı ortak değerler arasında Kadının hayatını değiştiren, onu şefkat, merhamet ve fedakarlık abidesi haline getiren bir haslet Beşikten mezara kadar elinden tuttuğu yavrusunun varlığını hicbir mutluluğa, sevgiye, huzura değişmeyen bir anne icin hayat, bebeğini kucağına aldığı andan itibaren bir başka anlam kazanır Onunla yatar, onunla kalkar; onunla yer, onunla icer… Annelik zor zanaatdiye boşuna dememişler Cunku yaşananlar meşakkatli, zor bir surectir…
Benim dunyam cok sessiz
Her kadın, fıtratının bir gereği olarak annelik duygusunu tatmayı, yavrusunu kucağına alıp okşamayı ister Aynı hulyalar engelli bayanlar icin de gecerlidir Onlar da sağlıklı cocuklar dunyaya getirmeyi, yavrularını sevgiyle buyutmeyi hayal eder Zira bir ev cocuksuz olmuyor Gozler gormese de, kulaklar işitmese de, el ele cayırda cimende koşturulmasa da her evli cift anneciğim, babacığımhitabını duymak istiyor Bir anne duşunun ki gozleri gormuyor Bir başkası duymuyor ya da tekerlekli sandalyesinde yavrusunun isteklerine cevap vermeye calışıyor Hayatta ben de varımdiyen bu insanlar da anne; ve cocuklarının geleceği icin onlar da pembe hayaller kuruyor Hem de hayatın onlerine cıkardığı butun engellere inat…
Coğu gorme, işitme, bedensel engelli ciftin cocuğu, annebabalarının aksine sağlıklı dunyaya geliyor Bu sonuc aileleri mutlu ederken bircok sorunu da beraberinde getiriyor Orneğin, işitme engelli annelerin en buyuk sorunu, bebeklerinin ağlamasını duyamamaları Bu durum ilk etapta zihinlerde duygusal cağrışımlar yapsa da aslında işitme engelli ebeveynler icin ciddi bir problem Cunku gece karnı acıkıp anne kokusunu ozlediğinde ağlayan bebek, cığlıklarına muhatap bulamıyor Ya da yaramazlık yaparken eli kapıya sıkışsa, başından aşağıya kaynar su dokulse yan odadaki annesinin haberi olmuyor
Hemen o kadar karamsar olmayın Cocuklar her ailenin kendince bulduğu cozumlerle buyuyor Bu zorlu sınavda da birbirinden farklı hayat hikayeleri cıkıyor Bir bakıma onlarınki ic konuşmasıbol bir yaşam aslında
Hamdiye Ayanoğlu (60) yedi yaşında gecirdiği menenjit hastalığından sonra işitme duyusunu ve hafızasını kaybeder Annebabası işitme engellilerin kullandığı işaret dilini bilmediği icin zor gunler gecirir Ailesiyle hicbir zaman tam bir diyalog kuramaz Kendi cabasıyla okumayazmayı, dudak okumayı oğrenir 15 yaşında işitme ve konuşma engelli devlet memuru Tuğran Ayanoğlu ile hayatını birleştirir Artık daha 'sesli' bir dunyanın kapısı aralanır kendisine
Ayanoğlu cifti, Acaba cocuğumuz da engelli olur mu?duşuncesine hic kapılmadan cocuk sahibi olmak ister İlk cocukları bir erkektir Muzaffer adını verdikleri oğulları gayet sağlıklıdır da Hayatları renklenmiştir; ama kısa surede bir gerceği fark ederler Minik Muzaffer'in ağlamalarını duymuyorlardır Kendilerince bir formul bulurlar Muzaffer bebek surekli annesinin kollarında uyur En ufak bir kıpırdama Hamdiye Hanım'a sut vaktinin geldiğini gosteriyordur cunku…
Fedakar anne uc cocuğunu da buyuturken bir gece olsun derin ve aralıksız uyumaz Yardıma gelen anneanne, kızının az da olsa rahatca uyuyabilmesi icin kendi kolundan kızının koluna uzanan bir ip bağlar Bebek ağladığında anneanne uyanır, aradaki ip birkac kez cekilir ve anne uyanıp bebeğe bakar Bir gun buyuk oğlu Muzaffer, gunduz saatinde etraftaki komşuların bile duyacağı kadar ağlar; ama Hamdiye Hanım cığlıklardan habersizdir İcindeki sesi dinleyerek aniden odaya gelir ve neredeyse ağlamaktan morarıp nefesi kesilen bebeğini muhtemel bir olumden kurtarır Şimdi 31 yaşında olan kucuk kızı Ebru da bir gun beşiğinden aşağı yuzustu duşer, nefessiz kalır Ebru'yu olumden bu kez de buyuk kardeş Muzaffer kurtarır
Hislerini işaret diliyle anlatmaya calışan Hamdiye Hanım, yaşadıklarından yola cıkarak engelli annelerin cocuk buyuturken engelsiz annelere gore daha dikkatli olması gerektiğini soyluyor: Yemek pişirirken, temizlik yaparken her 15 dakikada bir cocuklara bakardım İş yaparken değil, arada gidip gelmekten yorulurdum Eğer engelli olduğum icin cocuklarıma zarar gelseydi kendimi affetmezdim Ne yapayım, benim dunyam cok sessiz
Peki; engelsiz cocuklar annebabalarının hayatına ne katıyor?
Cocuk kucuk yaştan itibaren annebabanın dış dunyayla kurduğu kopru oluyor Gormuyorsa goren gozu; işitmiyorsa duyan kulağı; bedensel engelliyse sağlıklı bedeni oluyor Engeliyle barışmış olan bireylerin yaşam enerjisi yuksektir Cocukları bu enerjiyi daha da artırıyor Engeller yuzunden yarım kalmış hayaller cocuklar uzerinden tamamlanıyor Bu da annebabayı yaşama dair motive ediyor
Tuba Kabacaoğlu
Geceleri uyuyamayan minik bebekler anne babalar arasında hep şikayet konusudur Uykunun en tatlı yerini bolen bir bebek hıckırığı ozellikle de annelerin kabusudur aslında Hele bir de her gece defalarca tekrarlanıyorsa… Bebeklerin zamanlı zamansız ağlaması genelde ebeveynleri rahatsız eder Tabii ki geceleri bolunen her uyku, bir zaman sonra buyuk bir eziyete donuştuğu icin… Haklı olarak; ne var bunda diyebilirsiniz Peki, her gece onlarca kez de olsa bebek sesiyle uyanmanın buyuk bir nimet olduğunu duşundunuz mu hic? Şimdiye kadar aklınıza gelmediyse işitme veya gorme engelli, felcli annelerin hikayelerini okuyunca bunun şukredilmesi gereken buyuk bir nimet olduğunu anlayacaksınız Hem de yureğinizde hissederek…
Şuphesiz annelik butun dunyanın kabul ettiği sayılı ortak değerler arasında Kadının hayatını değiştiren, onu şefkat, merhamet ve fedakarlık abidesi haline getiren bir haslet Beşikten mezara kadar elinden tuttuğu yavrusunun varlığını hicbir mutluluğa, sevgiye, huzura değişmeyen bir anne icin hayat, bebeğini kucağına aldığı andan itibaren bir başka anlam kazanır Onunla yatar, onunla kalkar; onunla yer, onunla icer… Annelik zor zanaatdiye boşuna dememişler Cunku yaşananlar meşakkatli, zor bir surectir…
Benim dunyam cok sessiz
Her kadın, fıtratının bir gereği olarak annelik duygusunu tatmayı, yavrusunu kucağına alıp okşamayı ister Aynı hulyalar engelli bayanlar icin de gecerlidir Onlar da sağlıklı cocuklar dunyaya getirmeyi, yavrularını sevgiyle buyutmeyi hayal eder Zira bir ev cocuksuz olmuyor Gozler gormese de, kulaklar işitmese de, el ele cayırda cimende koşturulmasa da her evli cift anneciğim, babacığımhitabını duymak istiyor Bir anne duşunun ki gozleri gormuyor Bir başkası duymuyor ya da tekerlekli sandalyesinde yavrusunun isteklerine cevap vermeye calışıyor Hayatta ben de varımdiyen bu insanlar da anne; ve cocuklarının geleceği icin onlar da pembe hayaller kuruyor Hem de hayatın onlerine cıkardığı butun engellere inat…
Coğu gorme, işitme, bedensel engelli ciftin cocuğu, annebabalarının aksine sağlıklı dunyaya geliyor Bu sonuc aileleri mutlu ederken bircok sorunu da beraberinde getiriyor Orneğin, işitme engelli annelerin en buyuk sorunu, bebeklerinin ağlamasını duyamamaları Bu durum ilk etapta zihinlerde duygusal cağrışımlar yapsa da aslında işitme engelli ebeveynler icin ciddi bir problem Cunku gece karnı acıkıp anne kokusunu ozlediğinde ağlayan bebek, cığlıklarına muhatap bulamıyor Ya da yaramazlık yaparken eli kapıya sıkışsa, başından aşağıya kaynar su dokulse yan odadaki annesinin haberi olmuyor
Hemen o kadar karamsar olmayın Cocuklar her ailenin kendince bulduğu cozumlerle buyuyor Bu zorlu sınavda da birbirinden farklı hayat hikayeleri cıkıyor Bir bakıma onlarınki ic konuşmasıbol bir yaşam aslında
Hamdiye Ayanoğlu (60) yedi yaşında gecirdiği menenjit hastalığından sonra işitme duyusunu ve hafızasını kaybeder Annebabası işitme engellilerin kullandığı işaret dilini bilmediği icin zor gunler gecirir Ailesiyle hicbir zaman tam bir diyalog kuramaz Kendi cabasıyla okumayazmayı, dudak okumayı oğrenir 15 yaşında işitme ve konuşma engelli devlet memuru Tuğran Ayanoğlu ile hayatını birleştirir Artık daha 'sesli' bir dunyanın kapısı aralanır kendisine
Ayanoğlu cifti, Acaba cocuğumuz da engelli olur mu?duşuncesine hic kapılmadan cocuk sahibi olmak ister İlk cocukları bir erkektir Muzaffer adını verdikleri oğulları gayet sağlıklıdır da Hayatları renklenmiştir; ama kısa surede bir gerceği fark ederler Minik Muzaffer'in ağlamalarını duymuyorlardır Kendilerince bir formul bulurlar Muzaffer bebek surekli annesinin kollarında uyur En ufak bir kıpırdama Hamdiye Hanım'a sut vaktinin geldiğini gosteriyordur cunku…
Fedakar anne uc cocuğunu da buyuturken bir gece olsun derin ve aralıksız uyumaz Yardıma gelen anneanne, kızının az da olsa rahatca uyuyabilmesi icin kendi kolundan kızının koluna uzanan bir ip bağlar Bebek ağladığında anneanne uyanır, aradaki ip birkac kez cekilir ve anne uyanıp bebeğe bakar Bir gun buyuk oğlu Muzaffer, gunduz saatinde etraftaki komşuların bile duyacağı kadar ağlar; ama Hamdiye Hanım cığlıklardan habersizdir İcindeki sesi dinleyerek aniden odaya gelir ve neredeyse ağlamaktan morarıp nefesi kesilen bebeğini muhtemel bir olumden kurtarır Şimdi 31 yaşında olan kucuk kızı Ebru da bir gun beşiğinden aşağı yuzustu duşer, nefessiz kalır Ebru'yu olumden bu kez de buyuk kardeş Muzaffer kurtarır
Hislerini işaret diliyle anlatmaya calışan Hamdiye Hanım, yaşadıklarından yola cıkarak engelli annelerin cocuk buyuturken engelsiz annelere gore daha dikkatli olması gerektiğini soyluyor: Yemek pişirirken, temizlik yaparken her 15 dakikada bir cocuklara bakardım İş yaparken değil, arada gidip gelmekten yorulurdum Eğer engelli olduğum icin cocuklarıma zarar gelseydi kendimi affetmezdim Ne yapayım, benim dunyam cok sessiz
Peki; engelsiz cocuklar annebabalarının hayatına ne katıyor?
Cocuk kucuk yaştan itibaren annebabanın dış dunyayla kurduğu kopru oluyor Gormuyorsa goren gozu; işitmiyorsa duyan kulağı; bedensel engelliyse sağlıklı bedeni oluyor Engeliyle barışmış olan bireylerin yaşam enerjisi yuksektir Cocukları bu enerjiyi daha da artırıyor Engeller yuzunden yarım kalmış hayaller cocuklar uzerinden tamamlanıyor Bu da annebabayı yaşama dair motive ediyor
Tuba Kabacaoğlu