DERİ YAŞLANMASI VE TAHLIL TEKLIFLERI
Yaşlanma tüm organlarda oluşan fakat en çok deride fark edilebilen bir süreçtir. Deri yaşlanmasında genetik yatkınlık kıymetli bir faktör olmakla bir arada güneşe maruz kalma, fizikî ve kimyasal hikayelere haddinden fazla maruziyet (makyaj, mesleksel kimyasal maddele…), sigara tasarrufu, şiddetli alkol tasarrufu, diyet alışkanlıkları deri yaşlanmasını hızlandıran en önemli faktörlerdir. Cilt kendini daima yenileyerek yaşlanma tesirlerini onarmaktadır. Malûm bir yaştan sonra hücrelerde yapılan onarım süreci yavaşlar. Cildin kolajen üretimi düşer, cildin destek tabakasını oluşturan bağ dokusundaki elastik liflerin kaybolması ile de cilt gevşemesi, kırışıklıklar, güneş lekeleri, cildin giderek incelmesi üzere yaşlanma belirtileri ortaya çıkar.
Günümüzde genç bir görünümü sürdürmek yahut yine kazanmak pek çok insan için telaş yaratan, değerli bir durum haline gelmiştir. Vakte ve dış faktörlere bağlı deri yaşlanması ile uğraşta en temel yaklaşım cilt tipinize münasebetli eserlerle cildinizi temizlemek, nemlendirmek ve bilinçli bir formda güneşten korunmaktır. Oluşmuş deri yaşlanma belirtileri ile uğraşta ise günümüzde pek çok tedavi yaklaşımı bulunmaktadır. Bu metotların başlıcaları botilinum toksin enjeksiyonu, dermal dolgular, kimyasal peeling, mikroiğneleme, PRP, mezolifting, lazer , radyofrekans ve ultrasound kuvveti ile cilt gençleştirme süreçleridir. Bu teknikler tek başına yahut kombine olarak uygulanabilir. Hangi tekniğin uygulanacağına beklentiniz ve cilt yapınıza nazaran doktorunuz karar vermelidir.
BOTİLİNUM TOKSİN ENJEKSİYONU
Botilinum toksin enjeksiyonu tıbben bilhassa nörolojik hastalıklarda uzun yıllardır inançla kullanılmaktadır. Kozmetik uygulamarda 2002 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Botilinum toksin enjeksiyonu günümüzde bilhassa yüzdeki dinamik kırışıklıklarla uğraşta en tanınan sistemlerdendir. Tatbik kısa vadede yapılıp, bilirkişi ellerde uygulandığında yan tesir nispeti çok düşüktür. Botilinum toksin ile kırışıklık tedavisinde bilinenin bilakis bir alt yaş haddi yoktur. Mimik kırışıklıkları oturmadan tedbir gayesi ile de uygulanabilmektedir. Tatbikin kalıcılığı kimseye nazaran değişmekle birlikte 3-6 ay arasındadır.
DERMAL DOLGULAR
Dermal dolgular kırışıklık ve kıvrımları düzeltmek, skarları düzleştirmek, inişli çıkışlı ve gevşek hatları belirlemek deriye yenilenmiş görünüm kazandırmak emeli ile kullanılmaktadır. Cildi dolgunlaştırır, düzgün görünmesini ve nemli kalmasını sağlar. Probleme yönelik farklı dolgu hususları kullanılır. Bu unsurlar kalıcı ve muvakkat olabilirler. Muvakkat hususlardan hyaluronik asit içerikli dolgu hususlarının 6 ay – 18 ay arasında dayanabilen tipleri vardır
Kalıcı hususlar ise uygulandığında ömür uzunluğu giden değişik içerikli hususlardır. Bunlar sentetik, silikon bazlı hususlardır kalıcı hususların yabancı cisim reaksiyonuna yol açabilme riski nedeni ile tasarrufu son yıllarda sınırlanmıştır.
KİMYASAL PEELİNG
Kimyasal peeling, bir yahut birkaç kimyasal ajanın deriye uygulanması ile deride çeşitli derinliklerde denetimli hasar oluşturulması ve güzelleşme sürecinde yenilenmiş sağlıklı derinin ortaya çıkmasını hedefleyen tatbik metodudur. Peeling çözeltisinin derideki penetrasyon derinliğine nazaran yüzeyel, orta ve derin olarak sınıflandırılmaktadır.
Kimyasal peeling derinliği pratik emeli, cilt rengi ve cilt tipine nazaran belirlenmektedir. Yüzeyel peelingler üst deri tabakasının yenilenmesi ve üst deri kökenli lekelerin giderilmesi maksadı ile kullanılmaktadır. Sıklıkla meyve asitleri (Alfa hidroksi asit-AHA, Beta hidroksi asit-BHA) kullanılmaktadır. Orta derinlikteki peelingler üst deri tabakası ve orta deri tabakasına tesir ederler. Hafif-orta şiddetdeki kırışıklıkların giderilmesinde, derinin orta tabakasına kadar inen lekelenmelerin tedavisinde ve gözeneklerin sıkılaştırılmasında kullanılmaktadır. En sık kullanılan kimyasal ajanlar Jessner solüsyonu, glikolik asit ve %35 trikloroasetik asittir (TCA). Derin kimyasal peelingler orta deri tabakasının tamamına penetre olmaktadır. TCA %50, Bakers , Fenol ve Jessner’s solusyonu kullanılır. Derin kırışıklıkların giderilmesinde ve derin akne izlerinin tedavisinde tercih edilmektedir. Derin kimyasal peeling formülleri koyu ten yapısına sahip kimselerde tercih edilmemektedir. Son yıllarda kimyasal peelingler nano teknoloji kullanılarak üretimektedir. Nano teknoloji ile üretilen peelinglerde aktiflik yüksek yan tesir son nokta azdır.
PRP (PLATALET RİCH PLASMA)
Platelet Rich Plasma (trombositlerden zenginleştirilmiş plazma) yani kısaca PRP pratiğe verilen isimdir. Bir kimseden alınan az ölçüdeki kanın hususî bir süreçten geçirilerek bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen az ölçüdeki trombosit istikametinden zenginleştirilmiş plazmanın yeniden tıpkı kimseye cilt gençleştirme gayeli geri verilmesi sürecidir.PRP pratiği yara izleri, kırışıklıklar, lekeler ve saç dökülmesi tedavisinde de kullanılır. Kendi kanınız kullanılarak uygulanacak sürecin sonuçları epeyce tesirlidir.Plazma içinde ağır olarak bulunan trombositler cilde verildiğinde bünyelerinde bulunan büyüme faktörleri, kollajen üretimi ve yeni kılcal damarların oluşmasını uyarır, bu da cildin kendini süratle yenilemesini sağlar.
MEZOLİFTİNG
Cilde dışından uyguladığımız kremler, solüsyonlar daha çok cildin üst kısmını besler, canlandırır cildin alt tabakasına ulaşmazlar. Gelgelelim cildin asıl canlanması gereken kısmı alt deridir. Mezolifting, vitamin, antioksidan, hyaluronik asit üzere karışımların cildin orta tabakasına enjekte edilmesine dayanan tesirli bir tedavi sistemidir. Mikro enjektörlerle yapılan süreç ağrısız ve acısızdır yada tolere edilebilecek seviyededir. Hasta tedaviden sonra gündelik ömrüne devam edebilir.Uygulanan unsurlar cildin kolajen ve elastin üretimini artırarak cilt yenilenmesini sağlar. Cilt daha parlak bir görünüm alır. Cildin elastikiyeti artarak sarkmalar azalır. Yüz, boyun, dekolte ve ellerde oluşan sarkma ve yaşlılık tesirlerini gidermede tesirli bir sistemdir.
MİKROİĞNELEME TEDAVİSİ
Mikroiğneleme tedavisi, “mesoroller, dermaroller-dermapen yahut kollojen indüksiyon tedavisi” üzere çeşitli isimlerle de bilinmektedir. Mikroiğneleme derinin 2. alt tabakasında bölge alan dermise mikro kanallar (mikro yaralar) açar ve iğneleme sayesinde deri üzerinde ufacık iğne ucu büyüklüğünde kanamalar olur.Mikroiğneleme pratiği sırasında açılan mikrokanalların uygunlaşması sürecinde derimize hacim ve dolgunluk veren elastin, kollogen ve hyalüronik asit üretimi artar bunun sonucu deri yüzeyinde, dokusunda ve renginde düzelme olması beklenir .İşlem iz bırakmadan 1-3 günde güzelleşir.
Mikroiğneleme usulü derideki ince çizgileri açmak, gözenekleri sıkılaştırmak, deri üzerindeki skarları (akne izi, strialar, yanık izi vb.) azaltmak emeli ile kullanılmaktadır. Başkaca cilde uygulanan topikal kozmetiklerin ve/veya büyüme faktörleri, peptidler ve kök hücrelerin emilimini arttırmaktadır.
RADYOFREKANS VE ULTRASOUND GÜCÜ İLE CİLT GENÇLEŞTİRME
Odaklanmış radyofrekans ve ağır ultrason gücünün tıpkı anda yahut münferit kuvvetler ile tasarrufu ile istenmeyen yağ birikimlerinin azaltılması, cilt sıkılaştırma ve kırışıklık giderme için geliştirilmiş non-invaziv (girişimsel) olmayan tedavi sistemidir.
Kırışıklık azaltma ve cilt gençleştirme üzerine tesiri kollajen dokuya (deri altı bağ dokusu) yöneliktir. Kollajen dolum teknolojisi ile hasarlı kollajen sarmallarının yapısı ısı kuvvetinden etkilenir ve çözülme süreci başlar. Doğal düzgünleşme süreci ile yeni kollajen bağları üretimi için hücreler uyarılır. Cilt yine yeni kollajen ile dolar. Tedavi haftada 1 seans uygulanır ve yekun 4 seans önerilmektedir. Tek seans biçiminde uygulanan fokuslu ultrason sistemleri de bulunmaktadır.
CİLT YENİLEME LAZERLERİ
Cildin lazer ışınları ile komple taranması sonucu taranan ortamda kolajen üretimini arttırmak üzerine dayanan bir tedavi usulüdür. Kolajen üretimi beraberinde yeni bağ dokusu oluşumunu sağlar. Bu da cilde gergin, canlı bir görünüm kazandırır.
Lazer sistemi ile cilt yenilemede birinci olarak ablatif co2 lazerler kullanılmıştır. Ablatif lazer sistemleri ile dokuların süratli buharlaşması sonucu doku sıkılaşır ve pürüzsüzleşir . Başka yandan yan tesir orantısı ve işten kalma müddetinin uzun olması bu prosedürlerin cilt gençleştirilmesinde tasarrufunu azaltmıştır. Akabinde nonablatif lazerler ile cilt gençleştirilme sistemleri popülarite kazanmıştır. Son 10 yılda fraksiyonel cilt yenileme kavramı tasarrufa girmiştir. Fraksiyonel terimi derinin bir kısmı yahut bir kısmının tedavi edilmesi mealine gelir. Tedavi edilecek sahada sağlam deri sahaları bırakılarak güzelleşmenin hızlandırılması amaçlanmıştır. Hangi lazer sistemi ile hangi formülün kullanılacağına deri yapısı ve tedavi beklentisine nazaran doktorunuz karar vericektir.
Yaşlanma tüm organlarda oluşan fakat en çok deride fark edilebilen bir süreçtir. Deri yaşlanmasında genetik yatkınlık kıymetli bir faktör olmakla bir arada güneşe maruz kalma, fizikî ve kimyasal hikayelere haddinden fazla maruziyet (makyaj, mesleksel kimyasal maddele…), sigara tasarrufu, şiddetli alkol tasarrufu, diyet alışkanlıkları deri yaşlanmasını hızlandıran en önemli faktörlerdir. Cilt kendini daima yenileyerek yaşlanma tesirlerini onarmaktadır. Malûm bir yaştan sonra hücrelerde yapılan onarım süreci yavaşlar. Cildin kolajen üretimi düşer, cildin destek tabakasını oluşturan bağ dokusundaki elastik liflerin kaybolması ile de cilt gevşemesi, kırışıklıklar, güneş lekeleri, cildin giderek incelmesi üzere yaşlanma belirtileri ortaya çıkar.
Günümüzde genç bir görünümü sürdürmek yahut yine kazanmak pek çok insan için telaş yaratan, değerli bir durum haline gelmiştir. Vakte ve dış faktörlere bağlı deri yaşlanması ile uğraşta en temel yaklaşım cilt tipinize münasebetli eserlerle cildinizi temizlemek, nemlendirmek ve bilinçli bir formda güneşten korunmaktır. Oluşmuş deri yaşlanma belirtileri ile uğraşta ise günümüzde pek çok tedavi yaklaşımı bulunmaktadır. Bu metotların başlıcaları botilinum toksin enjeksiyonu, dermal dolgular, kimyasal peeling, mikroiğneleme, PRP, mezolifting, lazer , radyofrekans ve ultrasound kuvveti ile cilt gençleştirme süreçleridir. Bu teknikler tek başına yahut kombine olarak uygulanabilir. Hangi tekniğin uygulanacağına beklentiniz ve cilt yapınıza nazaran doktorunuz karar vermelidir.
BOTİLİNUM TOKSİN ENJEKSİYONU
Botilinum toksin enjeksiyonu tıbben bilhassa nörolojik hastalıklarda uzun yıllardır inançla kullanılmaktadır. Kozmetik uygulamarda 2002 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Botilinum toksin enjeksiyonu günümüzde bilhassa yüzdeki dinamik kırışıklıklarla uğraşta en tanınan sistemlerdendir. Tatbik kısa vadede yapılıp, bilirkişi ellerde uygulandığında yan tesir nispeti çok düşüktür. Botilinum toksin ile kırışıklık tedavisinde bilinenin bilakis bir alt yaş haddi yoktur. Mimik kırışıklıkları oturmadan tedbir gayesi ile de uygulanabilmektedir. Tatbikin kalıcılığı kimseye nazaran değişmekle birlikte 3-6 ay arasındadır.
DERMAL DOLGULAR
Dermal dolgular kırışıklık ve kıvrımları düzeltmek, skarları düzleştirmek, inişli çıkışlı ve gevşek hatları belirlemek deriye yenilenmiş görünüm kazandırmak emeli ile kullanılmaktadır. Cildi dolgunlaştırır, düzgün görünmesini ve nemli kalmasını sağlar. Probleme yönelik farklı dolgu hususları kullanılır. Bu unsurlar kalıcı ve muvakkat olabilirler. Muvakkat hususlardan hyaluronik asit içerikli dolgu hususlarının 6 ay – 18 ay arasında dayanabilen tipleri vardır
Kalıcı hususlar ise uygulandığında ömür uzunluğu giden değişik içerikli hususlardır. Bunlar sentetik, silikon bazlı hususlardır kalıcı hususların yabancı cisim reaksiyonuna yol açabilme riski nedeni ile tasarrufu son yıllarda sınırlanmıştır.
KİMYASAL PEELİNG
Kimyasal peeling, bir yahut birkaç kimyasal ajanın deriye uygulanması ile deride çeşitli derinliklerde denetimli hasar oluşturulması ve güzelleşme sürecinde yenilenmiş sağlıklı derinin ortaya çıkmasını hedefleyen tatbik metodudur. Peeling çözeltisinin derideki penetrasyon derinliğine nazaran yüzeyel, orta ve derin olarak sınıflandırılmaktadır.
Kimyasal peeling derinliği pratik emeli, cilt rengi ve cilt tipine nazaran belirlenmektedir. Yüzeyel peelingler üst deri tabakasının yenilenmesi ve üst deri kökenli lekelerin giderilmesi maksadı ile kullanılmaktadır. Sıklıkla meyve asitleri (Alfa hidroksi asit-AHA, Beta hidroksi asit-BHA) kullanılmaktadır. Orta derinlikteki peelingler üst deri tabakası ve orta deri tabakasına tesir ederler. Hafif-orta şiddetdeki kırışıklıkların giderilmesinde, derinin orta tabakasına kadar inen lekelenmelerin tedavisinde ve gözeneklerin sıkılaştırılmasında kullanılmaktadır. En sık kullanılan kimyasal ajanlar Jessner solüsyonu, glikolik asit ve %35 trikloroasetik asittir (TCA). Derin kimyasal peelingler orta deri tabakasının tamamına penetre olmaktadır. TCA %50, Bakers , Fenol ve Jessner’s solusyonu kullanılır. Derin kırışıklıkların giderilmesinde ve derin akne izlerinin tedavisinde tercih edilmektedir. Derin kimyasal peeling formülleri koyu ten yapısına sahip kimselerde tercih edilmemektedir. Son yıllarda kimyasal peelingler nano teknoloji kullanılarak üretimektedir. Nano teknoloji ile üretilen peelinglerde aktiflik yüksek yan tesir son nokta azdır.
PRP (PLATALET RİCH PLASMA)
Platelet Rich Plasma (trombositlerden zenginleştirilmiş plazma) yani kısaca PRP pratiğe verilen isimdir. Bir kimseden alınan az ölçüdeki kanın hususî bir süreçten geçirilerek bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen az ölçüdeki trombosit istikametinden zenginleştirilmiş plazmanın yeniden tıpkı kimseye cilt gençleştirme gayeli geri verilmesi sürecidir.PRP pratiği yara izleri, kırışıklıklar, lekeler ve saç dökülmesi tedavisinde de kullanılır. Kendi kanınız kullanılarak uygulanacak sürecin sonuçları epeyce tesirlidir.Plazma içinde ağır olarak bulunan trombositler cilde verildiğinde bünyelerinde bulunan büyüme faktörleri, kollajen üretimi ve yeni kılcal damarların oluşmasını uyarır, bu da cildin kendini süratle yenilemesini sağlar.
MEZOLİFTİNG
Cilde dışından uyguladığımız kremler, solüsyonlar daha çok cildin üst kısmını besler, canlandırır cildin alt tabakasına ulaşmazlar. Gelgelelim cildin asıl canlanması gereken kısmı alt deridir. Mezolifting, vitamin, antioksidan, hyaluronik asit üzere karışımların cildin orta tabakasına enjekte edilmesine dayanan tesirli bir tedavi sistemidir. Mikro enjektörlerle yapılan süreç ağrısız ve acısızdır yada tolere edilebilecek seviyededir. Hasta tedaviden sonra gündelik ömrüne devam edebilir.Uygulanan unsurlar cildin kolajen ve elastin üretimini artırarak cilt yenilenmesini sağlar. Cilt daha parlak bir görünüm alır. Cildin elastikiyeti artarak sarkmalar azalır. Yüz, boyun, dekolte ve ellerde oluşan sarkma ve yaşlılık tesirlerini gidermede tesirli bir sistemdir.
MİKROİĞNELEME TEDAVİSİ
Mikroiğneleme tedavisi, “mesoroller, dermaroller-dermapen yahut kollojen indüksiyon tedavisi” üzere çeşitli isimlerle de bilinmektedir. Mikroiğneleme derinin 2. alt tabakasında bölge alan dermise mikro kanallar (mikro yaralar) açar ve iğneleme sayesinde deri üzerinde ufacık iğne ucu büyüklüğünde kanamalar olur.Mikroiğneleme pratiği sırasında açılan mikrokanalların uygunlaşması sürecinde derimize hacim ve dolgunluk veren elastin, kollogen ve hyalüronik asit üretimi artar bunun sonucu deri yüzeyinde, dokusunda ve renginde düzelme olması beklenir .İşlem iz bırakmadan 1-3 günde güzelleşir.
Mikroiğneleme usulü derideki ince çizgileri açmak, gözenekleri sıkılaştırmak, deri üzerindeki skarları (akne izi, strialar, yanık izi vb.) azaltmak emeli ile kullanılmaktadır. Başkaca cilde uygulanan topikal kozmetiklerin ve/veya büyüme faktörleri, peptidler ve kök hücrelerin emilimini arttırmaktadır.
RADYOFREKANS VE ULTRASOUND GÜCÜ İLE CİLT GENÇLEŞTİRME
Odaklanmış radyofrekans ve ağır ultrason gücünün tıpkı anda yahut münferit kuvvetler ile tasarrufu ile istenmeyen yağ birikimlerinin azaltılması, cilt sıkılaştırma ve kırışıklık giderme için geliştirilmiş non-invaziv (girişimsel) olmayan tedavi sistemidir.
Kırışıklık azaltma ve cilt gençleştirme üzerine tesiri kollajen dokuya (deri altı bağ dokusu) yöneliktir. Kollajen dolum teknolojisi ile hasarlı kollajen sarmallarının yapısı ısı kuvvetinden etkilenir ve çözülme süreci başlar. Doğal düzgünleşme süreci ile yeni kollajen bağları üretimi için hücreler uyarılır. Cilt yine yeni kollajen ile dolar. Tedavi haftada 1 seans uygulanır ve yekun 4 seans önerilmektedir. Tek seans biçiminde uygulanan fokuslu ultrason sistemleri de bulunmaktadır.
CİLT YENİLEME LAZERLERİ
Cildin lazer ışınları ile komple taranması sonucu taranan ortamda kolajen üretimini arttırmak üzerine dayanan bir tedavi usulüdür. Kolajen üretimi beraberinde yeni bağ dokusu oluşumunu sağlar. Bu da cilde gergin, canlı bir görünüm kazandırır.
Lazer sistemi ile cilt yenilemede birinci olarak ablatif co2 lazerler kullanılmıştır. Ablatif lazer sistemleri ile dokuların süratli buharlaşması sonucu doku sıkılaşır ve pürüzsüzleşir . Başka yandan yan tesir orantısı ve işten kalma müddetinin uzun olması bu prosedürlerin cilt gençleştirilmesinde tasarrufunu azaltmıştır. Akabinde nonablatif lazerler ile cilt gençleştirilme sistemleri popülarite kazanmıştır. Son 10 yılda fraksiyonel cilt yenileme kavramı tasarrufa girmiştir. Fraksiyonel terimi derinin bir kısmı yahut bir kısmının tedavi edilmesi mealine gelir. Tedavi edilecek sahada sağlam deri sahaları bırakılarak güzelleşmenin hızlandırılması amaçlanmıştır. Hangi lazer sistemi ile hangi formülün kullanılacağına deri yapısı ve tedavi beklentisine nazaran doktorunuz karar vericektir.