18 yaşından küçüklere yönelik her türlü cinsel hareketi kapsayan eylemlere çocuğa yönelik cinsel istismar denir. Cinsel istismar, fiziksel, duygusal, sosyal ve hukuki boyutu olan, mağdurlar üzerinde kısa ve uzun süreli yıkıcı etkilere sahip toplumsal bir sorundur. Cinsel istismarın her zaman temas ve şiddet içermesi gerekmez. Cinsel içerikli görüntülere maruz bırakmak, sanal ortamda ve telefonda cinsel içerikli konuşmalar yapmak da cinsel istismar kapsamına girmektedir. Tekrarlanması ve en yakınları tarafından uygulanması nedeniyle çocukluk çağı travmaları arasında tanımlanması ve tedavi edilmesi en zor travma şeklidir.
Cinsel istismar sık rastlanan ve genelde yıllarca süren bir durumdur. Bu durumun neden olduğu utanç ve suçluluk duyguları nedeniyle çoğunlukla gizli kalmaktadır. Suçluluk ve korku istismarın devam etmesine neden olmaktadır.
Çocuğa yönelik cinsel istismar sıklığı nedir ve istismarcılar kimlerdir?
Cinsel istismara uğrayan çok az kişinin bildirimde bulunması, cinsel istismarın yaygınlığı konusunda gerçek istatistiksel verilere ulaşılmasını zorlaştırmaktadır.
İstismarcıların çoğu sıklıkla yabancılar değil, çocuğun tanıdığı ve güvendiği erişkin ve genellikle erkek yakınlarıdır.
Cinsel istismarın belirtileri nelerdir?
Uyku bozuklukları ve kabus görme
İştahta ani düşüş ya da artış, çiğneme güçlüğü, yemek yemeği reddetme gibi beslenme sorunlarının olması
Duygu durumunda ani değişimlerin görülmesi (öfke, saldırganlık, içe kapanma)
Yazılarında, oyunlarında, resimlerinde cinsel içerikli temaların olması
Bazı insanlara ya da yeni yerlere karşı yeni ve olağandışı korkuların oluşması
Kendisinden yaşça büyük yeni bir arkadaştan sıkça bahsetme
Aniden, bir neden olmaksızın parasının, oyuncaklarının, hediyelerinin olması
Kendisi ve bedeni hakkında “pis, iğrenç, kötü” şeklinde düşüncelerin oluşması
Yetişkinlere benzer cinsel davranışlar sergileme ve cinsel konulardan konuşma
Tuvalet alışkanlığı kazanmış olduğu halde aniden başlayan alt ıslatma davranışı
Banyo, tuvalet, yatma zamanı gibi anlarda giysilerini çıkarmak istememe
Yetişkin cinsel davranışlarını oyuncaklar ve arkadaşları üzerinde uygulamaya çalışma
Dikkat dağınıklığı, dürtüsellik
* Önemli!!!
Bahsedilen belirtilerin bir kısmı boşanma, ölüm, okula uyum ve öğrenme sorunları, arkadaş ilişkilerinde yaşanan sıkıntılar, başka kaygı ve travma yaratan olaylar sonrasında da görülebilir.
Kesin tanı için mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Çocuğun yaşının küçüklüğü, saldırganın yakınlık derecesi, istismarın şiddeti, süresi ve tekrarlayıcı olması ile ruhsal etkilenmenin şiddetinin doğru orantılı olarak arttığı bilinmektedir.
Cinsel istismarın uzun süreli etkileri nelerdir?
Çocukluk devresinde cinsel istismar yaşayanlar, yetişkin dönemlerinde cinsel istismar uygulama konusunda daha riskli bireyler olabilmektedir.
Cinselliği “pis, kötü” olarak algılama ve bu nedenle cinsel fonksiyon bozuklukları yaşama oranları yüksektir.
Çocuklarımızı cinsel istismardan korumak için neler yapmalıyız?
Cinsel eğitim hakkında anne baba olarak bilgi sahibi olmak ve çocuğumuza yaşına uygun şekilde bilgi vermek
Çocuğumuzla her konuda açık iletişimde bulunmak
Konuşmalarımızda yargılayıcı, suçlayıcı bir dil kullanmamak
Karşılıklı güven ilişkisi kurmak
Sorularını yaşına uygun şekilde yanıt vermek
‘Hayır’, “istemiyorum”, “yapma” demeyi öğretmek
Vücudumuzda özel bölgeler olduğunu, bunlara anne ve doktor dışında kimsenin dokunamayacağını öğretmek
‘Sır’ tutma hakkında konuşmak
‘İyi’ ve ‘kötü’ dokunuşlar hakkında bilgi vermek
Yaşına uygun şekilde giydirmek
Tanımadığı insanlarla konuşmaması, onlardan herhangi bir şey almaması gerektiğini anlatmak
Bilginiz dışında bir arkadaşının evine gitmemesi, başka bir evde banyo yapmaması gerektiğini söylemek
Cinsel istismar sık rastlanan ve genelde yıllarca süren bir durumdur. Bu durumun neden olduğu utanç ve suçluluk duyguları nedeniyle çoğunlukla gizli kalmaktadır. Suçluluk ve korku istismarın devam etmesine neden olmaktadır.
Çocuğa yönelik cinsel istismar sıklığı nedir ve istismarcılar kimlerdir?
Cinsel istismara uğrayan çok az kişinin bildirimde bulunması, cinsel istismarın yaygınlığı konusunda gerçek istatistiksel verilere ulaşılmasını zorlaştırmaktadır.
İstismarcıların çoğu sıklıkla yabancılar değil, çocuğun tanıdığı ve güvendiği erişkin ve genellikle erkek yakınlarıdır.
Cinsel istismarın belirtileri nelerdir?
Uyku bozuklukları ve kabus görme
İştahta ani düşüş ya da artış, çiğneme güçlüğü, yemek yemeği reddetme gibi beslenme sorunlarının olması
Duygu durumunda ani değişimlerin görülmesi (öfke, saldırganlık, içe kapanma)
Yazılarında, oyunlarında, resimlerinde cinsel içerikli temaların olması
Bazı insanlara ya da yeni yerlere karşı yeni ve olağandışı korkuların oluşması
Kendisinden yaşça büyük yeni bir arkadaştan sıkça bahsetme
Aniden, bir neden olmaksızın parasının, oyuncaklarının, hediyelerinin olması
Kendisi ve bedeni hakkında “pis, iğrenç, kötü” şeklinde düşüncelerin oluşması
Yetişkinlere benzer cinsel davranışlar sergileme ve cinsel konulardan konuşma
Tuvalet alışkanlığı kazanmış olduğu halde aniden başlayan alt ıslatma davranışı
Banyo, tuvalet, yatma zamanı gibi anlarda giysilerini çıkarmak istememe
Yetişkin cinsel davranışlarını oyuncaklar ve arkadaşları üzerinde uygulamaya çalışma
Dikkat dağınıklığı, dürtüsellik
* Önemli!!!
Bahsedilen belirtilerin bir kısmı boşanma, ölüm, okula uyum ve öğrenme sorunları, arkadaş ilişkilerinde yaşanan sıkıntılar, başka kaygı ve travma yaratan olaylar sonrasında da görülebilir.
Kesin tanı için mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Çocuğun yaşının küçüklüğü, saldırganın yakınlık derecesi, istismarın şiddeti, süresi ve tekrarlayıcı olması ile ruhsal etkilenmenin şiddetinin doğru orantılı olarak arttığı bilinmektedir.
Cinsel istismarın uzun süreli etkileri nelerdir?
Çocukluk devresinde cinsel istismar yaşayanlar, yetişkin dönemlerinde cinsel istismar uygulama konusunda daha riskli bireyler olabilmektedir.
Cinselliği “pis, kötü” olarak algılama ve bu nedenle cinsel fonksiyon bozuklukları yaşama oranları yüksektir.
Çocuklarımızı cinsel istismardan korumak için neler yapmalıyız?
Cinsel eğitim hakkında anne baba olarak bilgi sahibi olmak ve çocuğumuza yaşına uygun şekilde bilgi vermek
Çocuğumuzla her konuda açık iletişimde bulunmak
Konuşmalarımızda yargılayıcı, suçlayıcı bir dil kullanmamak
Karşılıklı güven ilişkisi kurmak
Sorularını yaşına uygun şekilde yanıt vermek
‘Hayır’, “istemiyorum”, “yapma” demeyi öğretmek
Vücudumuzda özel bölgeler olduğunu, bunlara anne ve doktor dışında kimsenin dokunamayacağını öğretmek
‘Sır’ tutma hakkında konuşmak
‘İyi’ ve ‘kötü’ dokunuşlar hakkında bilgi vermek
Yaşına uygun şekilde giydirmek
Tanımadığı insanlarla konuşmaması, onlardan herhangi bir şey almaması gerektiğini anlatmak
Bilginiz dışında bir arkadaşının evine gitmemesi, başka bir evde banyo yapmaması gerektiğini söylemek