Latince acus iğne, punctura batırmak, delmek mealine gelir. Garp lisanlarındaki akupunktur sözcüğü Çince'de zhen jiu (zhen:akupunktur, jiu:moksibasyon) olarak kullanılır. Moksa isimli bitki yakılarak birtakım noktalar ısıtılır. Buna moksibasyon denir.
Çok eski devirlerde, akupunktur tedavisi için keskin kenarlı taşlar kullanılmaktaydı. Devranla bu taşların alanını kemik yahut bambudan yapılan materyaller aldı. Daha sonra değişik metallerden yapılan iğneler kullanıldı. Günümüzde ise tek tasarrufluk altın, gümüş ve çelikten üretilen iğneler kullanılmaktadır.
Akupunktur vücut akupunkturu ve mikrosistemler olarak uygulanır. Vücut akupunkturunda 12 çift, 2 tek 14 ana meridyen ve ekstra meridyenlerin gövde, baş, boyun, kollar ve bacaklarda bulunan noktaları kullanılır. Mikrosistemler ise kulak (auriculotherapy), eller – ayaklar (su jok akupunktur) ve baş (scalp acupuncture) yerleridir.
Meridyenler tüm vücudumuzu baştan ayağa dolaşırlar. Chi (qi) ismi verilen hayat kuvveti de bu meridyenlerde akış halindedir. Klâsik Çin tıbbına nazaran rastgele bir nedenle Chi'nin vücutta dolaşımı engellendiğinde marazlar ortaya çıkar.
İnsan vücudu kırık bir kemiği güzelleştirdiği üzere kendisini güzelleştirme yeteneğine sahiptir. Akupunktur noktalarına iğne batırılarak dimağa ihtar gönderilir ve insan vücudunun kendisini uygunlaştırma yeteneği ve mekanizmaları harekete geçirilir. Böylelikle bloke olan kuvvetin akışı ve tedavi için gerekli hususların vücut tarafından salgılanması sağlanır. Kuvvet akışı istikrara gelince hastalık da güzelleşmiş olur.
Akupunktur Tarihçesi
Akupunktur 5000 yıllık geçmişi olan bir tedavi usulüdür.
Akupunktur hakkında bilinen birinci kitabı Sarı İmparator Huang Di Nei Jing milattan iki yüzyıl evvel yazmıştır. Bu kitapta akupunktur noktaları tanımlanmış ve pek çok marazın nasıl tedavi edildiği yazılmıştır.
17. yüzyılda Çin’e giden misyonerler akupunkturun garba geçişini sağlamışlardır. Akupunktur garpta uygulanmaya başlamışken 19. yüzyılın birinci çeyreğinde Çin’de bilhassa sarayda yasaklanmış olmasına karşın halk arasında uygulanmaya devam etmiştir. 20. yüzyılın ortasında ise tekrar yaygın halde uygulanmaya başlamıştır. Akupunktur bilen, yalın ayak hekimler (barefoot doctors) olarak isimlendirilen sıhhat işçileri tüm devlete yayılarak 1. basamak sıhhat hizmetinde değerli rol oynamışlardır.
Akupunkturun birinci defa Uygur Türkleri tarafından uygulandığı da söylenmektedir. Kimi kazılarda bulunan ve akupunktur noktalarını gösteren eserler bu görüşü desteklemektedir.
Akupunkturun tesirleri:
*Analjezik tesir: Akupunkturun en çok bilinen ve kullanılan tesiridir. Çeşitli ağrıların giderilmesinde kullanılır.
*İmmun sistemi düzenleyici tesir: Akupunktur vücudun direncini artırır.
*Homeostatik tesir: Homeostazis organizmanın iç ortamının sabit tutulması, korunmasıdır. Akupunktur otonom had sistemi üzerinden homeostazisi sağlar.
*Sedatif tesir: Akupunktur tedavisi sırasında çekilen EEGlerde dimağ dalgalarında değişimler tespit edilmiştir. Uyku bozukluklarının tedavisinde akupunkturun bu tesirinden yararlanılır. Akupunktur seansı sonrasında hastalar epeyce dinlenmiş ve rahatlamış hissederler.
*Psikolojik tesir: Akupunktur ile dopamin ve serotonin seviyeleri artırılabilmektedir.
*Motor güzelleştirici tesir: Birtakım felçlerde düzgünleşme sağlanabilir.
*Rejenerasyon yapıcı tesir: Akupunktur bölgesel kan akımını artırır. Böylelikle hücre yenilenmesini sağlar.
Akupunktur Nasıl Uygulanır?
Akupunktur belirli noktalara kişisel iğnelerin yerleştirilmesiyle uygulanır. İğnelerde rastgele bir ilaç yoktur.
Akupunktur seans sıklığı illete nazaran değişir. Her gün, haftada 2-3 sefer, haftada 1 sefer yahut ayda 1 sefer yapılabilir. Birtakım durumlarda, her yıl belirli devirlerde bir kaç seans tedavi uygulamak gerekebilir
Akupunktur seansının mühleti çoklukla son iğne batırıldıktan sonra 20-30 dakika arasındadır.
Akupunkturun Yan Tesiri Var Mıdır?
Kâfi eğitimleri almış bir tabip tarafından uygulandığı takdirde akupunktur epey inançlı bir formüldür. Bazen iğne batırılan noktada morarma olabilir.
Akupunktur pratiklerinde steril ve tek tasarrufluk iğneler kullanılması gerekir. Bu enfeksiyon illetlerinin bulaşmasını önlemek için koşuldur.
Akupunktur İğnesi Acıtır Mı?
Vücuduna iğne batırılması kanısı pek çok kişisi huzursuz eder. Akupunktur iğneleri çok ince altın, gümüş ya da çelikten yapılan iğnelerdir. İğne batırılırken acı hissedilmez ya da sinek ısırığı üslubunda hafif bir acı hissedilebilir. Vücuduna batırılmış iğneler olmasına karşın, seans sırasında birtakım hastaların uyuduğu görülür.
İğne fobisi olanlar ve çocuklarda lazer akupunktur uygulanabilir.
Akupunktur Seansı Öncesi ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar Nelerdir?
Akupunktur seansı öncesi ağır yemek yenmemeli yahut çok aç olunmamalıdır. 4 saat evvel ve 2 saat sonraya kadar (seans günü uzak durulursa daha iyi) alkol alınmamalıdır. Haddinden fazla aktivitede bulunulmamalıdır. Seans günü istirahat etmekte yarar vardır.
Çok eski devirlerde, akupunktur tedavisi için keskin kenarlı taşlar kullanılmaktaydı. Devranla bu taşların alanını kemik yahut bambudan yapılan materyaller aldı. Daha sonra değişik metallerden yapılan iğneler kullanıldı. Günümüzde ise tek tasarrufluk altın, gümüş ve çelikten üretilen iğneler kullanılmaktadır.
Akupunktur vücut akupunkturu ve mikrosistemler olarak uygulanır. Vücut akupunkturunda 12 çift, 2 tek 14 ana meridyen ve ekstra meridyenlerin gövde, baş, boyun, kollar ve bacaklarda bulunan noktaları kullanılır. Mikrosistemler ise kulak (auriculotherapy), eller – ayaklar (su jok akupunktur) ve baş (scalp acupuncture) yerleridir.
Meridyenler tüm vücudumuzu baştan ayağa dolaşırlar. Chi (qi) ismi verilen hayat kuvveti de bu meridyenlerde akış halindedir. Klâsik Çin tıbbına nazaran rastgele bir nedenle Chi'nin vücutta dolaşımı engellendiğinde marazlar ortaya çıkar.
İnsan vücudu kırık bir kemiği güzelleştirdiği üzere kendisini güzelleştirme yeteneğine sahiptir. Akupunktur noktalarına iğne batırılarak dimağa ihtar gönderilir ve insan vücudunun kendisini uygunlaştırma yeteneği ve mekanizmaları harekete geçirilir. Böylelikle bloke olan kuvvetin akışı ve tedavi için gerekli hususların vücut tarafından salgılanması sağlanır. Kuvvet akışı istikrara gelince hastalık da güzelleşmiş olur.
Akupunktur Tarihçesi
Akupunktur 5000 yıllık geçmişi olan bir tedavi usulüdür.
Akupunktur hakkında bilinen birinci kitabı Sarı İmparator Huang Di Nei Jing milattan iki yüzyıl evvel yazmıştır. Bu kitapta akupunktur noktaları tanımlanmış ve pek çok marazın nasıl tedavi edildiği yazılmıştır.
17. yüzyılda Çin’e giden misyonerler akupunkturun garba geçişini sağlamışlardır. Akupunktur garpta uygulanmaya başlamışken 19. yüzyılın birinci çeyreğinde Çin’de bilhassa sarayda yasaklanmış olmasına karşın halk arasında uygulanmaya devam etmiştir. 20. yüzyılın ortasında ise tekrar yaygın halde uygulanmaya başlamıştır. Akupunktur bilen, yalın ayak hekimler (barefoot doctors) olarak isimlendirilen sıhhat işçileri tüm devlete yayılarak 1. basamak sıhhat hizmetinde değerli rol oynamışlardır.
Akupunkturun birinci defa Uygur Türkleri tarafından uygulandığı da söylenmektedir. Kimi kazılarda bulunan ve akupunktur noktalarını gösteren eserler bu görüşü desteklemektedir.
Akupunkturun tesirleri:
*Analjezik tesir: Akupunkturun en çok bilinen ve kullanılan tesiridir. Çeşitli ağrıların giderilmesinde kullanılır.
*İmmun sistemi düzenleyici tesir: Akupunktur vücudun direncini artırır.
*Homeostatik tesir: Homeostazis organizmanın iç ortamının sabit tutulması, korunmasıdır. Akupunktur otonom had sistemi üzerinden homeostazisi sağlar.
*Sedatif tesir: Akupunktur tedavisi sırasında çekilen EEGlerde dimağ dalgalarında değişimler tespit edilmiştir. Uyku bozukluklarının tedavisinde akupunkturun bu tesirinden yararlanılır. Akupunktur seansı sonrasında hastalar epeyce dinlenmiş ve rahatlamış hissederler.
*Psikolojik tesir: Akupunktur ile dopamin ve serotonin seviyeleri artırılabilmektedir.
*Motor güzelleştirici tesir: Birtakım felçlerde düzgünleşme sağlanabilir.
*Rejenerasyon yapıcı tesir: Akupunktur bölgesel kan akımını artırır. Böylelikle hücre yenilenmesini sağlar.
Akupunktur Nasıl Uygulanır?
Akupunktur belirli noktalara kişisel iğnelerin yerleştirilmesiyle uygulanır. İğnelerde rastgele bir ilaç yoktur.
Akupunktur seans sıklığı illete nazaran değişir. Her gün, haftada 2-3 sefer, haftada 1 sefer yahut ayda 1 sefer yapılabilir. Birtakım durumlarda, her yıl belirli devirlerde bir kaç seans tedavi uygulamak gerekebilir
Akupunktur seansının mühleti çoklukla son iğne batırıldıktan sonra 20-30 dakika arasındadır.
Akupunkturun Yan Tesiri Var Mıdır?
Kâfi eğitimleri almış bir tabip tarafından uygulandığı takdirde akupunktur epey inançlı bir formüldür. Bazen iğne batırılan noktada morarma olabilir.
Akupunktur pratiklerinde steril ve tek tasarrufluk iğneler kullanılması gerekir. Bu enfeksiyon illetlerinin bulaşmasını önlemek için koşuldur.
Akupunktur İğnesi Acıtır Mı?
Vücuduna iğne batırılması kanısı pek çok kişisi huzursuz eder. Akupunktur iğneleri çok ince altın, gümüş ya da çelikten yapılan iğnelerdir. İğne batırılırken acı hissedilmez ya da sinek ısırığı üslubunda hafif bir acı hissedilebilir. Vücuduna batırılmış iğneler olmasına karşın, seans sırasında birtakım hastaların uyuduğu görülür.
İğne fobisi olanlar ve çocuklarda lazer akupunktur uygulanabilir.
Akupunktur Seansı Öncesi ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar Nelerdir?
Akupunktur seansı öncesi ağır yemek yenmemeli yahut çok aç olunmamalıdır. 4 saat evvel ve 2 saat sonraya kadar (seans günü uzak durulursa daha iyi) alkol alınmamalıdır. Haddinden fazla aktivitede bulunulmamalıdır. Seans günü istirahat etmekte yarar vardır.